Filmlerin afişlerinin filmin içeriğiyle uyumlu olmaması benim nazarımda bir eksi puan. “A Single Man/Bir Yalnız Adam”de iki büyük oyuncuyu oynatıyorlar. Bunlar Colin Firth ve Julianne Moore. Firth filmin başlığındaki yalnız adam da Moore başrollerden birine sahip değil. Her filmde bir erkek bir de kadın başrol oyuncu olma zorunluluğu yok. Kaldı ki “A Single Man”de eşcinsel bir adam 16 yıllık sevgilisinin ölümü üzerine intihar etmeye karar veriyor ve film adamın son gününe odaklanıyor. Afişte Moore’un kullanılması tamamen bir ticari hile. Filmle ilgili bilgi sahibi olmayan birisi afişe bakarsa Firth ve Moore’un oynadığı harika bir aşk filmi izleyeceği düşüncesine kapılabilir. O anlamda dürüst değil bana göre film. Bunları kim düşünür? Çok da umurlarında değil ama benim gibi düşünenler var işte.
Filmin yönetmeni Tom Ford bir modacı. Hayatı daha çok estetik penceresinden algılıyordur muhtemelen. Bu algı “A Single Man”de çok bariz göze çarpıyor. Filmde aşağıdaki fotoğraf gibi olağanüstü estetik fotoğraflar var:
Bu estetik kaygının hakkını vermek elbette ki kolay bir şey değil. Çamur atacak değilim ama bana her şeyin önüne geçmiş gibi geldi. Dudağı rujlu erkekler, evin içinde topuklu ayakkabıyla dolanan kadınlar, karakterin ruh haline göre bukalemun gibi değişen tonlar, sürekli ışık kamera oyunları dikkati fazlasıyla dağıtıyor. Romanı okuyanların ortak düşüncesi de filmin anlatı anlamında eksik kaldığı. Filmin benim için en büyük artısı açılışta gördüğüm “Fade to Black” yazısıydı. Meğer bu isimde bir film şirketi varmış. Onun dışında kimsede iz bırakacak kadar etkili bir film değil “A Single Man”.