Lars von Trier’ın bu filmi çekmeden önce iki ay kadar tımarhanede kaldığını ve Cannes’te ekümenik jüri tarafından kadın düşmanlığı suçlamasıyla kınandığını öğrenince içimde izleme isteği depreşti. Lars von Trier’ın çok çok önemli bir yönetmen olduğunu düşünenlerden değilim. Ses getirmemiş bir film çekseydi izler miydim bilmiyorum. Çok sevdiğim bir oyuncu olan Willem Dafoe, Scorsese’nin The Last Temptation of Christ’ında (Günaha Son Çağrı, 1988) Hz. İsa’yı başarılı bir şekilde canlandırmıştı. Yıllar sonra adı Antichrist olan bir filmde oynuyor, acaba antichrist o mu başkası mı? Kadın düşmanlığı suçlamasını hak ettiğini düşünüyorum filmin. Pornografi ve şiddet barındıran içeriği sebebiyle Türkiye’de vizyona girmesi zor gibi görünüyor; ancak öyle abartıldığı gibi aşırı bir şiddet içerdiği falan yok. Antichrist‘a varana kadar ne filmler var. Sürekli depresyonda olduğu için ikide bir oyuncularından özür dilemek zorunda kalan bir adamın filmi ilginç olabilir diye düşünmüştüm fakat çok ilgimi çekmedi.
Facebook Hesabım
Ben kimim?
Mesleğim İngilizce öğretmenliği olmakla beraber, bu sitenin İngilizce öğretmenliğiyle alakası yoktur. 2008 yılından beri blog yazarlığı yapıyorum. İlk başlarda sadece sinema yazıyordum. Sonra daha çok siyaset yazmaya başladım. İki, üç senedir ise (şu anda 2016'nın sonundayız) "her şeyi" yazıyorum. Sitenin üstündeki görselin altında yer alan sekmeler benim ilgi alanlarım ve bu alanlarda yazılar yazıyorum. Eski yazılarım, yeni yazılarım hepsi bu sitede olacak artık. Keyifli okumalar dilerim... Baran DoğanSinek İkilisi Ne Demek?
Sinek ikilisi, briçteki en değersiz kağıttır. "Sinek ikilisi muamelesi yapmak" gibi bir deyime malzeme olmuştur. Birisini önemsememek anlamındadır. Kendimle dalga geçmeyi sevdiğim için bu ismi tercih ettim.Yazı Arşivim
-
Son Yazılarım
- Yeşil Peri Gecesi 15 Aralık 2024
- Ferdi Tayfur Türkiye’dir! 7 Ekim 2024
- Toza Sor 23 Haziran 2024
- “Güven” 15 Nisan 2024
- Her Şey Sınıfsal Mı? 14 Nisan 2024
Bazı Eski Yazılarım
Bir arkadaşımın önerisi üzerine geldim siteye. Antichrist hakkında böyle bir yorumu sinema üzerine yapılmış bir sitede görmek şaşırttı açıkcası. Neyse, adamın sinemayla-en önemli modelleme aracıyla anlatamadığını ben iki kelimeyle nasıl anlatayım. herkesin algısı bir değil sonuçta. Yazık ama. Filme yani, böyle bir deha ürünü, binlerce yıllık tarihin özeti, çıplak gerçek böyle bir yorumu haketmiyor. Yazık hakkaten.
Yaşasın artık benim de "Adsız" yorumcularım var. Çok mutluyum. Neyse şaka bir yana, sizin yorumunuzu okuyunca ne yazdım acaba diye yazımı bir daha okudum. Çok tuhaf bir şey göremedim. Filmdeki kadın gerçekten bayağı kötücül bir yapıya sahip, ama diğer yazılarımı okursanız benim filmlerde şu yapılmalı veya şu yapılmamalı diye ahkam kesenlere karşı olduğumu göreceksiniz. Suç unsuru oluşturmaycak şekilde-çocuk hakları, hayvan hakları, insan hakları ihlali gibi- her şeyin filmlerde işlenebileceiğini düşünüyorum ben. Ayrıca sizin yorumunuzu da çok iyi deşifre edbildiğimi söyleyemeyeceğim.