Ben siyasetten hoşlanmıyorum

Önce İngilizce bilmeyenler için karikatürün çevirisini verelim. Siyahi adam diyor ki “Ben açım, aç!”. Kodaman da “Bırak siyaset konuşmayı..” diyor. Meramımı anlatmak için birazdan onlarca cümle yazacağım ama bu karikatür kadar etkili olabilir mi şüpheliyim. Şimdi karikatürü bir daha okuyup, bir süre düşünelim hep beraber, lütfen.

Çevremizde rastlarız bu şekilde söylemler geliştiren insanlara. Siyaseti sevmediğinden veya karşı olduğundan, hiçbir şeyin değişmeyeceğine inandığından, ve dolayısıyla neden başını ağrıtması gerektiğinden, bu toplumun “adam” olmayacağına inandığından bahseden birçok dostumuz vardır. Bu düşünceler de birer siyasi kuşatmadır. Saldırı da diyebiliriz. İnsanların bu tip düşüncelere sahip olması için canla başla çalışan siyasiler var, emin olabilirsiniz. Bu kişilerin muazzam başarısı sonucu siyaset algısı böyle şekilleniyor. Dolayısıyla toplum siyasetin en önemli alanının oy vermek olduğuna inanıyor. Dört yılda bir sandık başına gittiğinde siyaset yaptığını zannediyor. Oy verdiği parti meclise girebiliyorsa kendisinin temsil edildiğine inanıyor. Hele iktidardaysa kendisinin de iktidar olduğuna inanıyor ki bu tamamıyla yanlış bir algıdır. Bugün sadece AKP’ye oy veren zenginler tam olarak temsil ediliyorlar ve onlar iktidardalar. Diğerlerinin bazı ufak tefek çıkarları söz konusu olabilir, bazıları bazı mevziler de elde etmiş olabilirler ama gerçekleşen her dönüşüm onların ve çocuklarının aleyhinedir. Bu mevzi ve çıkarların da her an elden uçma olasılığı da hayli yüksektir. Ama kodamanlara hiçbir şey olmaz bu iktidar altında.

Peki siyaset sadece oy vermek ve burjuva demokrasisi içerisinde yer almak mıdır? Elbette hayır. Hayatın her alanı siyasettir. Bizim; okulda, işyerlerimizde, ailemizde ve ikili ilişkilerimizde yaşadığımız tüm sorunlar birer siyasettir aslında. Bu sorunların çözülmesi için de siyaset gereklidir. Ama doğru siyaset. Yani soL siyaset. Burjuvazinin sunduğu bütün imkanlar en etkili şekilde kullanılmalıdır ama şurası kesin: soL siyaset; oy vermekle, parlementer sistem içerisinde mevziler kapmakla, herkese yaranmak isteyen ortalamacı bir tavırla gelmeyecek. Örgütlenerek, güçlenerek ve nihayetinde müdahale ederek gelecek. Çünkü yedirmezler. Çünkü çok güçlüler. Ama yenilmez değiller. Yenilecekler.       


Aslında ben de siyaseti sevmiyorum. Gerçekten. Ve fakat siyasetsiz bir dünya ancak komünist toplumda mümkün olabilir. Şu anda o toplumda yaşamadığımıza göre siyaseti sevmesek de onunla ilgilenmek zorundayız. Çünkü o bizimle fazlasıyla ilgileniyor. 

Bu yazı Uncategorized kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.