Sürükleyici bir film arıyorsanız Billy Wilder’a yönelmenizi tavsiye ederim. Kendisi klasik Amerikan sinemasının en parıltılı yönetmenlerinden birisidir. Bugün Avusturya topraklarında yer alan, o zamanlarsa tarih derslerinden aşina olduğum Avusturya-Macaristan imparatorluğunda yer alan bir yerde doğan Wilder, Yahudi Soykırımından kaçmak için Amerika’ya göç etmiştir ve Hollywood’un en saygın yönetmenlerinden biri olmuştur. Bir çok türde (komedi, dram, kara, savaş, romantik komedi) çok başarılı eserler vermiştir. Kendisine özgü mizah anlayışıyla, çok yönlü karakter yaratımıyla ilgiyle izlenebilen filmler çekmiştir. Şu resimdeki Marilyn Monroe pozu popüler kültüre ait bir ikondur ve “The Seven Year Itch/Yaz Bekarı” (1955) filminde bir sahnede geçer. Aslında filmde çok da uzun olmayan ve tanıdık resimlerle alakası olmayan bir sahnedir; ancak daha sonra bu sahnede geçtiği düşünülen Monroe’ya ait çok sayıda fotoğraf çekilmiş ve popüler kültüre servis edilmiştir. Şehnaz Dilan, Seda Sayan, Christina Aguilera gibi gerekli gereksiz bir çok kişi bu sahneyi taklit etmiştir. “The Seven Year Itch” Wilder’ın daha önemli olan romantik-komedisi “The Apartment/Garsoniyer” kadar olmasa da sürükleyici, hoş bir romantik komedi. Monroe aptal sarışın rolünde göz dolduruyor. Tom Ewell da aptal sarışınlara sulanan erkeklerin ne kadar aptal olabileceği konusunda çok başarılı bir kompozisyon çiziyor. Çok hoş diyaloglar ve sahneler barındırsa da tiyatrovari havası bence filmin en büyük eksikliği. Sonuç olarak bir çırpıda izleyebileceğiniz ve gülümseyerek mouseunuzla çarpıya basabileceğiniz bir film “The Seven Year Itch”.
En iyi beş Billy Wilder filmi:
1- “Sunset Blvd./Sunset Bulvarı” (Kara)
2- “The Apartment/Garsoniyer” (Komedi)
3- “Some Like It Hot/Bazıları Sıcak Sever” (Romantik Komedi)
4- “Stalag 17” (Savaş)
5- “The Lost Weekend/Kayıp Haftasonu” (Dram)
Facebook Hesabım
Ben kimim?
Mesleğim İngilizce öğretmenliği olmakla beraber, bu sitenin İngilizce öğretmenliğiyle alakası yoktur. 2008 yılından beri blog yazarlığı yapıyorum. İlk başlarda sadece sinema yazıyordum. Sonra daha çok siyaset yazmaya başladım. İki, üç senedir ise (şu anda 2016'nın sonundayız) "her şeyi" yazıyorum. Sitenin üstündeki görselin altında yer alan sekmeler benim ilgi alanlarım ve bu alanlarda yazılar yazıyorum. Eski yazılarım, yeni yazılarım hepsi bu sitede olacak artık. Keyifli okumalar dilerim... Baran DoğanSinek İkilisi Ne Demek?
Sinek ikilisi, briçteki en değersiz kağıttır. "Sinek ikilisi muamelesi yapmak" gibi bir deyime malzeme olmuştur. Birisini önemsememek anlamındadır. Kendimle dalga geçmeyi sevdiğim için bu ismi tercih ettim.Yazı Arşivim
-
Son Yazılarım
- Yeşil Peri Gecesi 15 Aralık 2024
- Ferdi Tayfur Türkiye’dir! 7 Ekim 2024
- Toza Sor 23 Haziran 2024
- “Güven” 15 Nisan 2024
- Her Şey Sınıfsal Mı? 14 Nisan 2024
Bazı Eski Yazılarım
Double Indemnity'yi izledikten sonra listenin sıralaması değişebilir.
Benim Wilder ilk 5'im şu şekilde:
1-Double Indemnity
2-The Apartment
3-Witness fot the Prosecution
4-Stalag 17
5-Ace in the Hole
The Front Page, Sunset Blvd., Some Like it Hot izlediğim diğer filmleri.
Elimde olup da henüz izlemediklerim: The Lost Weekend, Sabrina, One Two, Three, Irma La Douce
"Sunset Blvd." dışında listene katılıyorum. Çünkü görüp görebileceğimiz en kara filmlerden biri. İçerisinde Buster Keaton'ın görünmesi de hoş bir sürpriz.