Facebook Hesabım
Ben kimim?
Mesleğim İngilizce öğretmenliği olmakla beraber, bu sitenin İngilizce öğretmenliğiyle alakası yoktur. 2008 yılından beri blog yazarlığı yapıyorum. İlk başlarda sadece sinema yazıyordum. Sonra daha çok siyaset yazmaya başladım. İki, üç senedir ise (şu anda 2016'nın sonundayız) "her şeyi" yazıyorum. Sitenin üstündeki görselin altında yer alan sekmeler benim ilgi alanlarım ve bu alanlarda yazılar yazıyorum. Eski yazılarım, yeni yazılarım hepsi bu sitede olacak artık. Keyifli okumalar dilerim... Baran DoğanSinek İkilisi Ne Demek?
Sinek ikilisi, briçteki en değersiz kağıttır. "Sinek ikilisi muamelesi yapmak" gibi bir deyime malzeme olmuştur. Birisini önemsememek anlamındadır. Kendimle dalga geçmeyi sevdiğim için bu ismi tercih ettim.Yazı Arşivim
-
Son Yazılarım
- Yeşil Peri Gecesi 15 Aralık 2024
- Ferdi Tayfur Türkiye’dir! 7 Ekim 2024
- Toza Sor 23 Haziran 2024
- “Güven” 15 Nisan 2024
- Her Şey Sınıfsal Mı? 14 Nisan 2024
Bazı Eski Yazılarım
Kategori arşivi: 70ler
“Harold and Maude” (1971)
Artık üzerinde mesai yapmam gereken bir yönetmenim daha var. Hal Ashby’nin sadece Being There (Orada Olmak, 1979) adlı filmini seyretmiştim. Çok beğenmememe rağmen; sakin, durağan, muhalif yapısı beni etkilemişti. Harold and Maude (Harold ve Maude, 1971) da aynı tarz bir … Okumaya devam et
70ler, Being There, Film, Hal Ashby, Harold and Maude, Yönetmen kategorisine gönderildi
Yorum yapın
Kötü oyunculuklar 2
Sıradaki kötü oyuncumuz Jim Kellyy(?). Film Enter the Dragon (Ejder Kalesi, Robert Clouse, 1973), Bruce Lee’nin en bilinen filmi. Bruce Lee’den ve ona ne kadar hayran olduğumdan bahsedeyim mi? Belki başka bir zaman. Onun sarı siyah eşofmanlı filmiyle Kill Bill‘i … Okumaya devam et
70ler, Enter The Dragon, Jim Kelly, Kemal Sunal, Kötü oyunculuklar, Robert Clouse kategorisine gönderildi
Yorum yapın
İki Filim Birden
Bir gün içinde iki film izlediğim çok olmuştur. Bugün de öyle oldu. İlk filmimiz İngiliz politik bağımsız filmlerinin duayeni Ken Loach’un It’s a Free World…(İşte Özgür Dünya, 2007) adlı filmi. Ben İngiltere’deyken (!) bütün pis işleri göçmenlerin yaptığı dikkatimi çekmişti. … Okumaya devam et
70ler, Clint Eastwood, Film, It's a Free World..., Ken Loach, Milenyum, Play Misty for Me kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“Salo o le 120 giornate di Sodoma” (1975)
Sinema tarihinin en kötü şöhretli filmiyle ilgili yazıları okumuştum. En çok merak edilen filmler listemin en üst sırasındaydı Salo o le 120 giornate di Sodoma (Salo: Sodom’un 120 Günü, Pier Paolo Pasolini, 1975). Yönetmenin marjinal hayatı ve sansasyonel ölüm şekli … Okumaya devam et
70ler, Film, John Waters, Pier Paolo Pasolini, Pink Flamingos, Salo o le 120 giornate di Sodoma, Salo: Sodom'un 120 Günü kategorisine gönderildi
Yorum yapın
60, 70, 80
İlk defa bir alıntı yapacağım. blog yazarlarının sıkça alıntı yapmalarını biraz kolaya kaçmak olarak görsem de bu alıntıyı yapmadan duramayacağım. Buraya tıklarsanız, çok beğendiğim bir yazar olan Serdar Turgut’un benim birçok kez bahsettiğim 70ler Amerikan sinemasıyla ilgili çok güzel bir … Okumaya devam et
70ler, Diğer kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“Fellini Roma” (1972)
İki gün süren Roma seyahatim, pasaport ofisinde iki saat çocuk kaçakçısı şüphesiyle alıkonma şeklinde bir başlangıç yapmama rağmen ilginçti. Uzun zamandır aklımda olan Fellini Roma (Fellini’nin Roma’sı, Federico Fellini, 1972) filmini izlemeye karar verdim. Film ne tam olarak bir belgesel … Okumaya devam et
70ler, Federico Fellini, Fellini's Roma, Film, Otto e Mezo kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“Lady Snowblood” (1973) & “Lady Snowblood: Love Song of Vengeance” (1974)
Kimilerine göre Kill Bill (Quentin Tarantino, 2003-2004) 21. yüzyılın en önemli sanat eserlerinden biri, kimilerine göre ise bir ucube. Ben mi? Kill Bill beni sinemasever yapan filmlerden biridir. Bu arada ben filmi tek film olarak görüyorum, iki film hikayesi bence … Okumaya devam et
70ler, Film, Kill Bill, Lady Snowblood, Tarantino, The Flower of Carnage, Toshiya Fujita kategorisine gönderildi
Yorum yapın
Sinema 70
Başlıktaki Sinema 70 ile Amerikan sinemasının 1970lerdeki dönemini kastediyorum, bir dönem Ankara’da var olan Sinema 70’i değil…Daha önce de bir yazımda bahsetmiştim. Martin Scorsese, 70ler Amerikan sineması için “neredeyse her hafta bir başyapıt izliyorduk” demiştir. Bloğumu takip edenler fark etmiştir; … Okumaya devam et
70ler, anti-kahraman, Film, Five Easy Pieces, İyi oyunculuklar, Jack Nicholson, Martin Scorsese, Oyuncu kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“Kadın Hamlet” (1976)
Neden izlediğim en tuhaf (weirdo) filmler hep Türk sinemasından çıkıyor? “Siz, bizim o güzelim filmleri hangi şartlarda çektiğimizi biliyor musunuz?” diye bahaneler üreten bu adamlara, herşeyi yerelleştirmek zorunda mıydınız diye sormak isterim. Kimilerince Türk sinemasının en kişisel yönetmeni olarak kabul … Okumaya devam et
70ler, Kadın Hamlet, Metin Erksan, The Exorcist, Türk Sineması kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“All the President’s Men” (1976)
Siyasi gerilim çok sevdiğim bir türdür. Başarılı bir siyasi gerilime asla hayır diyemem. Bu sebepten dolayı heyecanla All the President’s Men‘i (Başkanın Bütün Adamları, Alan J. Pakula, 1976) izlemeye başladım. Fakat ilk yarım saatte o kadar çok konuşma yapıldı ki … Okumaya devam et
70ler, Alan J. Pakula, All The President's Men, Başkanın Tüm Adamları, Film kategorisine gönderildi
Yorum yapın