Kategori arşivi: Film

“Eden Lake” (2008)

Geçen sene bu zamanlar İngiltere’de bir kasabaya gece yarısı inmiştim. Etrafımda gezinen 15-16 yaş grubuna mensup, motosikletli bebelere çok benzeyen bebeler Eden Lake‘de (Kanlı Göl, James Watkins, 2008) haftasonu tatili için kırsala giden bir çifte hayatı zehir ediyor. Bu aralar … Okumaya devam et

70ler, Dustin Hoffman, Eden Lake, Film, James Watkins, Kanlı Göl, Karşılaştırma, Köpekler, Milenyum, Sam Peckinpah, Straw Dogs kategorisine gönderildi | Yorum yapın

“Das Experiment” (2001)

Böyle başlığında das, auf olan filmleri çok severim (Das Boot, Das Leben der Anderen, Auf der anderen Seite, Angst essen Seele auf gibi). Şu sonuncusuna değinmem lazım bir ara, çok ilginç bir film. Her insanda hali hazırda var olan şiddet … Okumaya devam et

Angst essen Seele auf, Auf der anderen Seite, Das Boot, Das Experiment, Das Leben der Anderen, Film, Karşılaştırma, Milenyum, Moritz Bleibtreu, Oliver Hirschbiegel, Tesadüf kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Tarantinovari bir giydirme

Bu yazıyı yazarken sizlerin filmi izlemiş olduğunuzu kabul ediyorum. Death and the Maiden (Ölüm ve Bakire, Roman Polanski, 1994) filmiyle ilgili yazımı yazarken, Roman Polanski için “bence yaşayan en iyi yönetmen” demiştim. Dalgınlığıma gelmiş, zira Tarantino ölmemişken böyle bir yargıda … Okumaya devam et

3 saptamani si 2 zile, 4 luni, atilla dorsay, Chiristoph Waltz, Dört Ay Üç Hafta 2 Gün, Film, Inglorious Basterds, Milenyum, Roman Polanski, Tarantino, Yönetmen kategorisine gönderildi | Yorum yapın

İki tane çok merak edilen Türk filmi

Yıllardır merak ettiğim iki filmi nihayet izledim. Bu iki film de 90lı yıllara ait; yani Türk sinemasının en verimsiz, en bunalımlı, en çok eleştirilen dönemine. 1972 yılında 302 falan film çekilen ülkemizde, yanlış hatırlamıyorsam 1991-92’de falan 13-14 film çekilmişti. İşte … Okumaya devam et

90lar, Bay E, Dönersen Islık Çal, Film, Gece Melek ve Bizim Çocuklar, Karşılaştırma, Kız Kulesi Aşıkları, Orhan Oğuz, Sarı Tebessüm, Sekiz Gün Üçlemesi kategorisine gönderildi | 2 Yorum

“Death and the Maiden” (1994)

Bana göre yaşayan en iyi yönetmen olan Roman Polanski’den bir film izleme niyetindeydim uzun zamandır. Apartman Üçlemesi’ni gördünüz mü? Repulsion (Tiksinti, 1965), Rosemary’s Baby (Rosemary’nin Bebeği, 1968), The Tenant (Kiracı, 1976) ile izleyip izleyebileceğiniz en iyi üçlemelerden birisidir. İşte bu … Okumaya devam et

90lar, Alien, Ben Kingsley, Death and the Maiden, Film, Le Locataire, Ölüm ve Bakire, Roman Polanski, Rosemary's Baby, The Tenant, Yönetmen kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Keller bile saç uzatıyordu!

70ler Amerikan sinemasına olan hayranlığımı anlatmaktan dilimde tüy bitti, Scorsese’nin “neredeyse her hafta bir başyapıt izliyorduk” sözünü hatılatmaktan baydım biliyorum; ama 70ler öyle bir dönemdi ki evet, keller bile saç uzatıyordu. Bir önceki yazımda muhalif, dingin, enteresan, ama sevimli filmler … Okumaya devam et

70ler, Film, Hal Ashby, Jack Nicholson, Son Görev, The Last Detail kategorisine gönderildi | 1 Yorum

“Harold and Maude” (1971)

Artık üzerinde mesai yapmam gereken bir yönetmenim daha var. Hal Ashby’nin sadece Being There (Orada Olmak, 1979) adlı filmini seyretmiştim. Çok beğenmememe rağmen; sakin, durağan, muhalif yapısı beni etkilemişti. Harold and Maude (Harold ve Maude, 1971) da aynı tarz bir … Okumaya devam et

70ler, Being There, Film, Hal Ashby, Harold and Maude, Yönetmen kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Çok kötü

Kişisel film çekersin anlarım; fakat bu filmden eminim Teoman kendisi de bir şey anlamamıştır. Pervasız biri olduğu bilinen Teoman filmi için hangi kelimeleri kullanmıştır medyada acaba? Takip etmediğim için bilemeyeceğim; ancak ..oktan demişse hiç şaşırmayacağım. Kötü oyunculuklar serisinin bir üst … Okumaya devam et

Balans ve Manevra, Film, Milenyum kategorisine gönderildi | Yorum yapın

“The Big Lebowski”den bile daha iyi

Bazen Amerikan filmlerinde karakterler, beyzbol oyuncularının sayı aldığında yaptığı hareketi yaparak I knew it, I knew it (biliyordum) derler. Ben de The Hangover‘ı (Felekten Bir Gece, Todd Phillips, 2009) izledikten sonra aynı hareketi yaptım. Sinema dergisinin verdiği küçük afişlerde görür … Okumaya devam et

Felekten Bir Gece, Film, Milenyum, the big lebowski, The Hangover kategorisine gönderildi | 2 Yorum

İki manyak yeniden çevrim

Bu bloğu takip edenler bilir ki yeniden çevrime karşı olan birisiyim. Orijinal bir şeyler yaratmanın daha önemli olduğunu düşünüyorum. Bu yeniden çevrimler genelde asıllarından kötü olurlar, ancak bazen böyle daha iyileri de çıkar. Elbette ki bu yazıda ele aldığım iki … Okumaya devam et

Film, George Mihalka, Harry Warden, Karşılaştırma, My Bloody Valentine, Patrick Lussier, The Last House on the Left, Wes Craven, Yeniden Çevrim kategorisine gönderildi | Yorum yapın