Facebook Hesabım
Ben kimim?
Mesleğim İngilizce öğretmenliği olmakla beraber, bu sitenin İngilizce öğretmenliğiyle alakası yoktur. 2008 yılından beri blog yazarlığı yapıyorum. İlk başlarda sadece sinema yazıyordum. Sonra daha çok siyaset yazmaya başladım. İki, üç senedir ise (şu anda 2016'nın sonundayız) "her şeyi" yazıyorum. Sitenin üstündeki görselin altında yer alan sekmeler benim ilgi alanlarım ve bu alanlarda yazılar yazıyorum. Eski yazılarım, yeni yazılarım hepsi bu sitede olacak artık. Keyifli okumalar dilerim... Baran DoğanSinek İkilisi Ne Demek?
Sinek ikilisi, briçteki en değersiz kağıttır. "Sinek ikilisi muamelesi yapmak" gibi bir deyime malzeme olmuştur. Birisini önemsememek anlamındadır. Kendimle dalga geçmeyi sevdiğim için bu ismi tercih ettim.Yazı Arşivim
-
Son Yazılarım
- Sosyal Medya Devrimi 26 Şubat 2025
- Yeşil Peri Gecesi 15 Aralık 2024
- Ferdi Tayfur Türkiye’dir! 7 Ekim 2024
- Toza Sor 23 Haziran 2024
- “Güven” 15 Nisan 2024
Bazı Eski Yazılarım
Kategori arşivi: Film
“Gran Torino” (2008)
Eastwood günümüzün en iyi hikaye anlatıcılarından (storyteller) biridir. Yormayan bir stili vardır. Filmlerde olaylar aktıkça izleyicide kademeli olarak bir büyülenme hissi oluşur. Kahramanları genelde alt-orta sınıf Amerikalılardır. Gran Torino da tipik bir Eastwood filmi. Gran Torino, Ford markasının ürettiği bir … Okumaya devam et
Clint Eastwood, Film, Gran Torino, Milenyum, Million Dollar Baby, Vanishing Point kategorisine gönderildi
Yorum yapın
Destansı sevimlilik
Guiseppe Tornatore’nin Nouvo Cinema Paradiso (Cennet Sineması, 1989) ve Malena (2000) filmlerini izlemiştim. Bir arkadaşın (!) tavsiyesiyle The Legend of 1900‘ü (1900 Efsanesi, 1998) izledim. Bu üç filmi izledikten sonra Tornatore’nin stilini destansı sevimlilik koydum. Özellikle Nouvo Cinema Paradiso inanılmaz … Okumaya devam et
1900 Efsanesi, 90lar, Amarcord, Cennet Sineması, Federico Fellini, Film, Guiseppe Tornatore, Malena, Nouvo Cinema Paradiso, The Legend of 1900 kategorisine gönderildi
Yorum yapın
Onibaba (1964)
The Exorcist‘in (Şeytan, 1972) yönetmeni William Freidken’e göre (bana göre değil) çekilmiş en korkunç film olan Onibaba‘yı (Kenato Shindu, 1964) izledim. Japonca yaşlı ve uğursuz kadın anlamına geliyormuş onibaba. Sinema dergisinde bazen adını duyuyordum; ayrıca filmin afişi de insanda tuhaf … Okumaya devam et
60lar, Film, Kenato Shindu, Korku Sineması, Onibaba kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“Slumdog Millionaire” (2008)
Şu anda IMDB Top 250’de 54. sırada olan ve geçtiğimiz yılın en iyi film oskarı sahibi filmi izledim. Filmin, birçok sinemaseverin aklına hemen Cidade de Deus‘u (Tanrıkent, Katia Lund, Fernando Meirelle, 2002) getirdiğine eminim. O film de slum‘da (kenar mahalle) … Okumaya devam et
Cidade De Deus, Danny Boyle, Film, imdb, Milenyum, Milyoner, Slumdog Millionaire kategorisine gönderildi
2 Yorum
“The Wrestler” (2008)
Son zamanlarda hep 2008 yapımı filmler izliyorum. Bunların içerisinde Rıza (Tayfun Pirselioğlu, 2008) ile birlikte en iyisi The Wrestler‘dı (Şampiyon, Darren Aronofsky, 2008). Yıllar önce ilk özel televizyon Star1 herkesçe izlenebilir olmaya başladığında dünyalar benim olmuştu. Çünkü Amerikan Güreşi denilen … Okumaya devam et
Bağımsız Sinema, Darren Aronofsky, Film, Indie, Kaybeden, Mickey Rourke, Milenyum, rıza, Şampiyon, tayfun pirselimoğlu, The Wrestler kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“Righteous Kill” (2008)
Bile bile lades diye buna denir. Hadi okuduğum olumsuz eleştirileri es geçelim, Pacino ile De Niro bir filmde işbirliği yapıyorlar ve yer yerinden oynamıyorsa o filmde iş yok demektir. Çünkü bu ikili daha önce The Godfather Part II (Baba II, … Okumaya devam et
Al Pacino, Carla Gugino, Film, Francis Ford Coppola, Heat, Michael Mann, Milenyum, Righteous Kill, Robert DeNiro, The Godfather kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“The Reader” (2008)
Nihayet benim de okumuş olduğum bir kitabın filmi yapıldı. Bernhard Schlink’in “Okuyucu” adlı romanını okumuştum. Ünlü bir romanın filme aktarılmasıyla ilgili eleştirmenlerden; “aslına sadık kalmış”, “romanın hayranlarını hayal kırıklığına uğrattı”, “romana yeni bir boyut getirdi”, “romandan daha güzel” gibi beylik … Okumaya devam et
Film, Milenyum, Okuyucu, Se7en, Stanley Kubrick, Stephen Daldry, The Reader, The Shining kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“The Suspended Step of the Stork” (1991)
Dayanamıyorum yine Angelopoulos filmleri izliyorum. Bu arada sizden habersiz, Days of 36 (36 Günleri,Thedoros Angelopoulos, 1972) adlı bir filmini de izledim. Dandikti. The Suspended Step of the Stork (Leyleğin Havada Kalan Adımı, Thedoros Angelopoulos, 1991) ise nefes kesici bir film. … Okumaya devam et
90lar, Çağan Irmak, Film, Issız Adam, Leyleğin Havada Kalan Adımı, The Suspended Step of the Stork, Theo Angelopoulos kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“The Unborn” (2009)
Bir kolaj çalışması ile karşı karşıyasınız. Hollywoodun yaratıcılık konusunda ne kadar büyük bir kısırdöngü içerisinde olduğunu kanıtlayan bir film The Unborn (Doğmamış, David S. Goyer, 2009). Neler yok ki filmde? Olmazsa olmaz Ring (Halka, Hideo Nakata, 1998), babalar babası The … Okumaya devam et
Doğmamış, Film, Hideo Nakata, Korku Sineması, Milenyum, Scream, The Unborn kategorisine gönderildi
1 Yorum