Facebook Hesabım
Ben kimim?
Mesleğim İngilizce öğretmenliği olmakla beraber, bu sitenin İngilizce öğretmenliğiyle alakası yoktur. 2008 yılından beri blog yazarlığı yapıyorum. İlk başlarda sadece sinema yazıyordum. Sonra daha çok siyaset yazmaya başladım. İki, üç senedir ise (şu anda 2016'nın sonundayız) "her şeyi" yazıyorum. Sitenin üstündeki görselin altında yer alan sekmeler benim ilgi alanlarım ve bu alanlarda yazılar yazıyorum. Eski yazılarım, yeni yazılarım hepsi bu sitede olacak artık. Keyifli okumalar dilerim... Baran DoğanSinek İkilisi Ne Demek?
Sinek ikilisi, briçteki en değersiz kağıttır. "Sinek ikilisi muamelesi yapmak" gibi bir deyime malzeme olmuştur. Birisini önemsememek anlamındadır. Kendimle dalga geçmeyi sevdiğim için bu ismi tercih ettim.Yazı Arşivim
-
Son Yazılarım
- Sosyal Medya Devrimi 26 Şubat 2025
- Yeşil Peri Gecesi 15 Aralık 2024
- Ferdi Tayfur Türkiye’dir! 7 Ekim 2024
- Toza Sor 23 Haziran 2024
- “Güven” 15 Nisan 2024
Bazı Eski Yazılarım
Kategori arşivi: Film
“WALL-E” (2008)
Son on yılda animasyon türünün katettiği mesafeyi hiçbir tür katedemedi. Sessiz sedasız bir devrim yaşandı animasyon filmlerinde. Animasyonu küçümseyen insanlara karşı hep savunmuşumdur bu türü. Geçtiğimiz yılın son aylarında fırtınalar koparmış bir film var biliyorsunuz. Bu film şu anda imdb … Okumaya devam et
Film, Listeleme Kültürü, Milenyum, Ratatouille, Wall-E kategorisine gönderildi
Yorum yapın
Sinema 70
Başlıktaki Sinema 70 ile Amerikan sinemasının 1970lerdeki dönemini kastediyorum, bir dönem Ankara’da var olan Sinema 70’i değil…Daha önce de bir yazımda bahsetmiştim. Martin Scorsese, 70ler Amerikan sineması için “neredeyse her hafta bir başyapıt izliyorduk” demiştir. Bloğumu takip edenler fark etmiştir; … Okumaya devam et
70ler, anti-kahraman, Film, Five Easy Pieces, İyi oyunculuklar, Jack Nicholson, Martin Scorsese, Oyuncu kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“America America” (1963)
Elia Kazan’ın hikayesini hepimiz biliyor muyuz? Benim kendisiyle ilk tanışmam çocukluğumda elime geçen “Duvar Yazıları” adlı bir kitap sayesinde olmuştu. Orada “Elia Kazan ben kepçe” yazıyordu. Tabi bunu okuduğumda ben, karikatürlerdeki düşünme balonu içerisinde soru işaretleri olan adamlar gibiydim. Daha … Okumaya devam et
60lar, America America, Elia Kazan, Film, Yönetmen kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“Dirty Rotten Scoundrels” (1988)
Bir kaç gün önce Serdar Turgut’un yazısında geçince, sanal alemde araştırma yaptım ve “çekilmiş en iyi komedi filmi” gibi yorumlar gördüm. Umutla izlemeye başladım. Katıksız bir İngiliz olan (Sir) Michael Caine ile katıksız bir Amerikan olan (bum) Steve Martin çok … Okumaya devam et
80ler, coen kardeşler, Dirty Rotten Scoundrels, Film, Frank Oz, Kirli Çürük ve Adi, Michael Caine, Steve Martin, the big lebowski kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“Ulysses’ Gaze” (1995)
Theodoros Angelopoulos, uzun zamandır üzerinde durulması gereken yönetmenler listemde yer alıyordu. Nihayet bugün ilk Angelopoulos filmini izledim. Ama ne film…Ulyses’s Gaze (Odesanın Bakışı, 1995) 90lı yıllardın en iyi filmlerinden biridir desem fazla itiraz eden çıkmaz herhalde. Aslında yanılıyorum, çıkacaktır. Aşağıda … Okumaya devam et
90lar, Al Pacino, Cannibal Holocaust, Film, Harvey Keitel, Odesanın Bakışı, Theo Angelopoulos, Ulysses' Gaze, Yönetmen kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“İyi Seneler Londra” (2007)
Berkun Oya’nın iyi seneler üçlemesinin ilk filmi İyi Seneler Londra (2007) İngilizlerin televizyon filmleri kıvamında başlayıp, öyle devam edip, sonradan açılan başarılı sayılabilecek bir ilk film. İzlenmeden önce çok şey vadetmiyor gibi görünen bir film. Vadetmeyen görünüp de sonradan şaşırtan … Okumaya devam et
Berkun Oya, Film, İyi Seneler Londra, Milenyum, Türk Sineması, Ülkü Duru kategorisine gönderildi
Yorum yapın
The Party (1968)
Görüp göreceğiniz en iyi bir çuval inciri berbat etme filmlerinden biridir The Party (Parti, Blake Edwards, 1968). Blake Edwards & Peter Sellers işbirliğinin en iyi örneklerinden olan bu film adeta aptallığa bir serenad gibidir. O kadar seversiniz ki ekrandaki o … Okumaya devam et
60lar, Blake Edwards, Film, Peter Sellers, The Party kategorisine gönderildi
1 Yorum
“2 Genç Kız” (2005)
Bugün Yılmaz Özdil tarzı yazacağım.2 Genç Kız (Kutluğ Ataman, 2005) adından da anlaşılacağı gibi…2 genç kızdan bahsediyor…Ama…İyi bahsediyor…Bu filme…Neden bu kadar önyargıyla yaklaşmışım…Anlamakta…Zorlanıyorum…Bir de şu var…Hülya Avşar…Ki kendisini Fatmagül’ün Suçu Ne (Süreyya Duru, 1986), Çil Horoz (Süreyya Duru, 1987) ve … Okumaya devam et
2 Genç Kız, Berlin in Berlin, Çil Horoz, Fatmagül'ün Suçu Ne, Film, Kutluğ Ataman, Milenyum, Salkım Hanımın Taneleri, Sinan Çetin, Süreyya Duru, Tomris Giritlioğlu, Türk Sineması kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“All the President’s Men” (1976)
Siyasi gerilim çok sevdiğim bir türdür. Başarılı bir siyasi gerilime asla hayır diyemem. Bu sebepten dolayı heyecanla All the President’s Men‘i (Başkanın Bütün Adamları, Alan J. Pakula, 1976) izlemeye başladım. Fakat ilk yarım saatte o kadar çok konuşma yapıldı ki … Okumaya devam et
70ler, Alan J. Pakula, All The President's Men, Başkanın Tüm Adamları, Film kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“Psycho II” (1983) & “Psycho III” (1986)
Raising Cain ile ilgili yazımda şakayla karışık Psycho‘nun (Sapık, Alfred Hitchcock, 1960) devam filmlerini izlemeyi düşündüğümü ve de endişelerim olduğunu belirtmiştim. Bu endişelerimin iki sebebi vardı. Birincisi böylesine riskli bir işe daha önce girmiştim ve sonuç hezimetti. The Texas Chainsaw … Okumaya devam et
80ler, Anthony Hopkins, Film, Gus Van Sant, Mr. H, Norman Bates, Psycho, Psycho II, Psycho III, Raising Cain, Richard Franklin, The Texas Chainsaw Massacre kategorisine gönderildi
Yorum yapın