Facebook Hesabım
Ben kimim?
Mesleğim İngilizce öğretmenliği olmakla beraber, bu sitenin İngilizce öğretmenliğiyle alakası yoktur. 2008 yılından beri blog yazarlığı yapıyorum. İlk başlarda sadece sinema yazıyordum. Sonra daha çok siyaset yazmaya başladım. İki, üç senedir ise (şu anda 2016'nın sonundayız) "her şeyi" yazıyorum. Sitenin üstündeki görselin altında yer alan sekmeler benim ilgi alanlarım ve bu alanlarda yazılar yazıyorum. Eski yazılarım, yeni yazılarım hepsi bu sitede olacak artık. Keyifli okumalar dilerim... Baran DoğanSinek İkilisi Ne Demek?
Sinek ikilisi, briçteki en değersiz kağıttır. "Sinek ikilisi muamelesi yapmak" gibi bir deyime malzeme olmuştur. Birisini önemsememek anlamındadır. Kendimle dalga geçmeyi sevdiğim için bu ismi tercih ettim.Yazı Arşivim
-
Son Yazılarım
- Sosyal Medya Devrimi 26 Şubat 2025
- Yeşil Peri Gecesi 15 Aralık 2024
- Ferdi Tayfur Türkiye’dir! 7 Ekim 2024
- Toza Sor 23 Haziran 2024
- “Güven” 15 Nisan 2024
Bazı Eski Yazılarım
Kategori arşivi: Film
Evet, bendim!
Ünlü şovmen Yılmaz Vural, 1985 tarihli “Gurbetçi Şaban” filmiyle şov dünyasına adım attığını kabul etti. Evet, bendim!
80ler, Diğer, Film, Futbol, Kemal Sunal, Oyuncu, Türk Sineması, Yılmaz Vural kategorisine gönderildi
1 Yorum
“Little Miss Sunshine” (2006)
Benim gibi “Little Miss Sunshine” filmini çok seven bir tanıdığıma resimde görülen oyuncağı hediye etmek için Ankara’daki hemen hemen bütün oyuncakçıları dolaştım ve bir tane buldum. Bence çok güzel bir hediye oldu. Bu arada filmi ne kadar sevdiğim aklıma geldi. … Okumaya devam et
“Subway” (1985)
Şimdilerin “esnaf” yönetmeni Luc Besson’ın 1985 tarihli filmi “Subway” mekan kullanımı ile dikkat çekici bir yapım. Paris metrosunu neredeyse filmin karakterlerinden biri yapmayı başarmış. Kült mertebesine ulaşmış bu filmin her kült filmde olduğu gibi, eğer sıkı bir hayranı değilseniz, fazla … Okumaya devam et
80ler, Film, Kült Film, Leon, Luc Besson, Subway, Yönetmen kategorisine gönderildi
Yorum yapın
Mefkufsunuz
İstanbul’da geçen filmlere karşı ilgim vardır. Jules Dassin’in 1964 tarihli “Topkapi” adlı filmi de adından da anlaşılacağı üzere Çorum’da geçen bir film değil. Eğlenceli bir soygun filmi “Topkapi”. Her zamanki gibi eski İstanbul görüntüleri ilgiyle izleniyor. Öyle Türkiye’yi kötülediği falan … Okumaya devam et
60lar, Film, Jules Dassin, Topkapi kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“Profondo Rosso” (1975)
Bir yerde okumuştum. Brian De Palma’nın “Obsessison” filmi için Hitchcock’un çekmediği en iyi Hitchcock filmi yorumu yapılıyordu. Bence bu sıfatı en çok hakeden film Dario Argento’nun “Profondo Rosso” (Deep Red) adlı filmidir. Biliyorsunuz Hitchcock aşırı “gore” sahneler çekmekten kaçınmıştır, hatta … Okumaya devam et
70ler, Brian De Palma, Dario Argento, Deep Red, Film, Giallo, gore, İyi Kötü ve Çirkin, Mr. H, müzik, Profondo Rosso, The Godfather, Yönetmen kategorisine gönderildi
1 Yorum
Af buyur?..
Antonioni’nin 1964 tarihli “Il Deserto Rosso”sunun (The Red Desert) sonlarına doğru, fetiş oyuncusu Monica Vitti gece vakti amaçsızca bir gemiye doğru yanaşır. Gemi bir Türk gemisidir. Gemi personelinden birisi Monica Vitti’ye yanaşır ve “Ne var, sorun nedir, nasıl yardımcı olabilirim, … Okumaya devam et
60lar, Adana Demirspor, Antonioni, Diğer, Film, Futbol, Il Deserto Rosso, Monica Vitti, Yönetmen kategorisine gönderildi
1 Yorum
Kitapsız ilim, Ahmet Tarık Tekçe’siz filim olmaz!
1950lerde Türk sinemasında neredeyse her filmde kötü adam rolünü Ahmet Tarık Tekçe (bkz. ikinci resim) oynadığı için bu slogan üretilmişti. Mel Gibson’ın “Apocalypto” filmindeki kötü adam rölüyle, Meksikalı aktör Gerardo Taracena harikalar yarattı. Bence gözlerden kaçtı ama unutulmaz kötü adam … Okumaya devam et
Ahmet Tarık Tekçe, Apocalypto, Diğer, Film, Gerardo Taracena, Mel Gibson, Oyuncu, Türk Sineması kategorisine gönderildi
1 Yorum
There is “soul” in 70s!
Martin Scorsese’ydi sanırım: “70lerde neredeyse her hafta bir başyapıt izliyorduk” diyen kişi. “Vanishing Point” ve “The Driver” 70ler Amerikan sinemasının iki adet güzel filmi. 70lerin ruhunu çok iyi yansıtıyorlar. Bir çok ortak nokta keşfettim iki film arasında. Birincisi her ikisinde … Okumaya devam et
70ler, Bruce Dern, Film, Karşılaştırma, Martin Scorsese, Tarantino, The Driver, Vanishing Point kategorisine gönderildi
Yorum yapın
Siyasi soslu trashy film!
Fransızların Jesus Francosu Jean Rollin’in 1978 tarihli trashy filmi “Les Raisins de la mort”u (The Grapes of Death) izlerken bu sahne geldiğinde gülmekten kendimi alamadım. İstismar sineması yapıyorsun, alan razı satan razı, 30 saniye süren bu siyasi sosu koymayı nereden … Okumaya devam et
70ler, Diğer, Film, Yönetmen kategorisine gönderildi
Yorum yapın
Gross!
“Cannibal Holocaust” ve “Pink Flamingos” arşivimde bulundurmayı reddettiğim iki iğrenç film. Kurgu olup da en rahatsız edici sahneleri izleyebilen ben bu iki filmi izlerken zorlandım. “Cannibal Holocaust”tan başlayalım. Birçok ülkede yasaklı olan bu filmin uncut versiyonunu internetten bulup izledim. Yönetmen … Okumaya devam et
A Ay, Cannibal Holocaust, Film, Karşılaştırma, Pink Flamingos, Reha Erdem, The Texas Chainsaw Massacre kategorisine gönderildi
2 Yorum