Facebook Hesabım
Ben kimim?
Mesleğim İngilizce öğretmenliği olmakla beraber, bu sitenin İngilizce öğretmenliğiyle alakası yoktur. 2008 yılından beri blog yazarlığı yapıyorum. İlk başlarda sadece sinema yazıyordum. Sonra daha çok siyaset yazmaya başladım. İki, üç senedir ise (şu anda 2016'nın sonundayız) "her şeyi" yazıyorum. Sitenin üstündeki görselin altında yer alan sekmeler benim ilgi alanlarım ve bu alanlarda yazılar yazıyorum. Eski yazılarım, yeni yazılarım hepsi bu sitede olacak artık. Keyifli okumalar dilerim... Baran DoğanSinek İkilisi Ne Demek?
Sinek ikilisi, briçteki en değersiz kağıttır. "Sinek ikilisi muamelesi yapmak" gibi bir deyime malzeme olmuştur. Birisini önemsememek anlamındadır. Kendimle dalga geçmeyi sevdiğim için bu ismi tercih ettim.Yazı Arşivim
-
Son Yazılarım
- Yeşil Peri Gecesi 15 Aralık 2024
- Ferdi Tayfur Türkiye’dir! 7 Ekim 2024
- Toza Sor 23 Haziran 2024
- “Güven” 15 Nisan 2024
- Her Şey Sınıfsal Mı? 14 Nisan 2024
Bazı Eski Yazılarım
Kategori arşivi: Martin Scorsese
“After Hours” (1985)
Hangi filmleri hatırlatmıyor ki “After Hours”? En başta Hitchcock klasiği “North by Northwest/Gizli Teşkilat” (1959). Sonra Stone klasiği “U-Turn/Kaybedenler” (1997). Scorsese’nin kendi başyapıtı “Taxi Driver/Taksi Şoförü” filminin çok da belirgin olmayan ama hissedilen izleri de bu filmde mevcut. Hatta biraz … Okumaya devam et
Aahh Belinda, After Hours, Martin Scorsese, Mr. H, North by Northwest, The King of Comedy, U-Turn kategorisine gönderildi
5 Yorum
“All That Jazz” (1979)
Serdar Turgut’un daha önce link verdiğim yazısında geçtiği için izlemek istedim Bob Fosse’nin “All That Jazz/Bütün O Caz”ını. Turgut, yazısında, 70ler Amerikan sinemasının aydınlanmacı tarafına dikkat çekiyor ve ezber bozan filmlerin çokluğundan bahsediyordu. Coppola, Scorsese, Speilberg, Lucas gibi yönetmenleri anıyor … Okumaya devam et
All That Jazz, Bob Fosse, Bütün O Caz, Francis Ford Coppola, George Lucas, Martin Scorsese, Serdar Turgut, Steven Speilberg, The Last Picture Show kategorisine gönderildi
2 Yorum
“Spring, Summer, Fall, Winter…and Spring” (2003)
Güney Koreli mistik yönetmen Kim Ki-Duk’un filmleri beni her zaman heyecanlandırmışlardır. Kim ki bu Duk derseniz; minimalist tarzın günümüzdeki en önemli temsilcilerinden biri olarak kabul edilen, tam bir festival yönetmenidir kendisi. Uzakdoğudan korku hariç film izlemeyeceğim yeminime onu dahil etmeyi … Okumaya devam et
Bow, İlkbahar Yaz Sonbahar Kış ve İlkbahar, Kim Ki-Duk, Kundun, Martin Scorsese, Spring Summer Fall Winter and Spring, Yay kategorisine gönderildi
2 Yorum
Yine işimiz var
Ne zaman yeni bir yönetmen keşfetsem; ona yoğunlaşıyorum, oturup bütün filmlerini izliyorum. Bunu yaparken kronolojik sırayı takip etmem gerekirken, ben en iyi filmlerini önce izliyorum. Sonra da kötü filmleri kalıyor ve o bölüm oldukça sıkıcı olabiliyor. Jarmusch’da, Haneke’de, Angelopoulos’da, ve … Okumaya devam et
Abel Ferrera, Aki Kaurismaki, anti-kahraman, Bad Lieutenant, Bağımsız Sinema, Harvey Keitel, Jim Jarmusch, Kötü Polis, Martin Scorsese, Michael Haneke, Theo Angelopoulos kategorisine gönderildi
Yorum yapın
The worst f**king job in the world
Yaptığım bir gözleme Woody Allen’ın da katıldığını görmek beni mutlu etti. Kadın garsonlarla ilgili bir yazı yazmıştım. Amerikan filmlerindeki kadın garsonların, sıklıkla birer kaybeden (loser) stereotip olarak yansıltıldığını iddia etmiştim. O yazıdan sonra izlediğim Martin Scorsese’nin “Alice Doesn’t Live Here … Okumaya devam et
Alice Doesn't Live Here Anymore, Deconstructing Harry, Martin Scorsese, Woody Allen, Yaramaz Harry kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“Alice Doesn’t Live Here Anymore” (1974)
Benim 70ler Amerikan sinemasını ne kadar sevdiğimi takipçilerim bilirler. Sağ tarafta yer alan etiketler kısmında “70ler” bölümüne tıklarsanız, 70lerle ilgili önceki yazılarıma bakabilirsiniz. Bu döneme karakterini veren, onu etkileyen yönetmenlerden biri ve meşhur “neredeyse her hafta bir başyapıt izliyorduk” sözünün … Okumaya devam et
Alice Doesn't Live Here Anymore, david lynch, Ellen Burstyn, Harvey Keitel, Indie, Jodie Foster, Laura Dern, Martin Scorsese, Taxi Driver, The Exorcist kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“The Chaser” (2008)
Her ne kadar uzakdoğu sinemasının handikaplarını sık sık gündeme getirsem de, bu sinemadan kopamıyorum. İşte yine kaliteli bir çalışma. The Chaser (Takipçi, Hong-jin Na, 2008) temposuyla, ilginç karakterleriyle, başarılı atmosfer yaratımıyla kendisini zevkle izlettiriyor. Anti-kahraman yaratımında oldukça başarılı. Polis eskisi … Okumaya devam et
anti-kahraman, Hong-jin Na, Köstebek, Leonardo DiCaprio, Martin Scorsese, Takipçi, The Chaser, The Departed, The Host kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“The King of Comedy” (1982)
İşte size değeri yeterince anlaşılamamış, hakkı teslim edilmeyen filmlere örnek bir eser. The King of Comedy (Komediler Kralı, Martin Scorsese, 1982); Taxi Driver (Taksi Şoförü, 1976), Goodfellas (Sıkı Dostlar, 1990), Raging Bull (Kzıgın Boğa, 1980) gibi en iyi filmler listelerinde … Okumaya devam et
80ler, Film, Goodfellas, Komediler Kralı, Martin Scorsese, Robert DeNiro, Rupert Pupkin, Taxi Driver, The King of Comedy kategorisine gönderildi
Yorum yapın
Sinema 70
Başlıktaki Sinema 70 ile Amerikan sinemasının 1970lerdeki dönemini kastediyorum, bir dönem Ankara’da var olan Sinema 70’i değil…Daha önce de bir yazımda bahsetmiştim. Martin Scorsese, 70ler Amerikan sineması için “neredeyse her hafta bir başyapıt izliyorduk” demiştir. Bloğumu takip edenler fark etmiştir; … Okumaya devam et
70ler, anti-kahraman, Film, Five Easy Pieces, İyi oyunculuklar, Jack Nicholson, Martin Scorsese, Oyuncu kategorisine gönderildi
Yorum yapın
Brian De Palma
Kendisi de sakallı olmasına rağmen, modern Amerikan sinemasının temellerini attığı düşünülen üç sakallı (Francis Ford Coppola, Martin Scorsese, George Lucas) arasında gösterilmedi. Dehasına dudak bükenler her zaman oldu, fakat bugün Hitchcockvari diye bir tür varsa bunu Brian De Palma’ya borçluyuz. … Okumaya devam et
Brian De Palma, Carlito's Way, Carrie, Dressed to Kill, Francis Ford Coppola, Martin Scorsese, Mr. H, Tarantino, Yönetmen kategorisine gönderildi
Yorum yapın