Facebook Hesabım
Ben kimim?
Mesleğim İngilizce öğretmenliği olmakla beraber, bu sitenin İngilizce öğretmenliğiyle alakası yoktur. 2008 yılından beri blog yazarlığı yapıyorum. İlk başlarda sadece sinema yazıyordum. Sonra daha çok siyaset yazmaya başladım. İki, üç senedir ise (şu anda 2016'nın sonundayız) "her şeyi" yazıyorum. Sitenin üstündeki görselin altında yer alan sekmeler benim ilgi alanlarım ve bu alanlarda yazılar yazıyorum. Eski yazılarım, yeni yazılarım hepsi bu sitede olacak artık. Keyifli okumalar dilerim... Baran DoğanSinek İkilisi Ne Demek?
Sinek ikilisi, briçteki en değersiz kağıttır. "Sinek ikilisi muamelesi yapmak" gibi bir deyime malzeme olmuştur. Birisini önemsememek anlamındadır. Kendimle dalga geçmeyi sevdiğim için bu ismi tercih ettim.Yazı Arşivim
-
Son Yazılarım
- Yeşil Peri Gecesi 15 Aralık 2024
- Ferdi Tayfur Türkiye’dir! 7 Ekim 2024
- Toza Sor 23 Haziran 2024
- “Güven” 15 Nisan 2024
- Her Şey Sınıfsal Mı? 14 Nisan 2024
Bazı Eski Yazılarım
Kategori arşivi: Tesadüf
Belki de sadece tesadüftür 6
İngilizce’de couch potato diye bir kelime grubu var. Yani kanepe patatesi. Şu hepinizin evinde bir tane olan cinslerden. Elde kumanda; televizyon karşısına geçip tüketir, tüketir, tüketirler. Tarantino’nun senaryosunu yazdığı “True Romance/Çılgın Romantik” adlı film, Brad Pitt’in ilk dikkat çektiği filmlerden … Okumaya devam et
Bir Düş İçin Ağıt, Çılgın Romantik, Fight Club, Requiem for a Dream, Se7en, Tarantino, Tesadüf, True Romance kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“Das Experiment” (2001)
Böyle başlığında das, auf olan filmleri çok severim (Das Boot, Das Leben der Anderen, Auf der anderen Seite, Angst essen Seele auf gibi). Şu sonuncusuna değinmem lazım bir ara, çok ilginç bir film. Her insanda hali hazırda var olan şiddet … Okumaya devam et
Angst essen Seele auf, Auf der anderen Seite, Das Boot, Das Experiment, Das Leben der Anderen, Film, Karşılaştırma, Milenyum, Moritz Bleibtreu, Oliver Hirschbiegel, Tesadüf kategorisine gönderildi
Yorum yapın
Belki de sadece tesadüftür 5
Bir önceki yazımda bahsettiğim üzere, bazen bir şeyler bilmek filmlerden alacağınız tadı azaltıyor. Amores Perros‘u (Paramparça Aşklar, Köpekler, Alejandro Gonzalez Inarritu, 2000) izleyenler, Gece 11:45‘i (Ercan Durmuş, 2005) izlerken benim gibi sinirlenmiş olabilirler. Araklama olduğu bu kadar mı çaktırılır? O … Okumaya devam et
Alejandro Gonzalez Inarritu, Amores Perros, Çağan Irmak, Ercan Durmuş, Gece 11:45, Paramparça Aşklar Köpekler, Tesadüf kategorisine gönderildi
Yorum yapın
Belki de sadece tesadüftür 4
Tesadüf olması bana pek olası gelmiyor. Quentin Tarantino’yu dahi ilan edenler olduğu gibi, hırsız ilan edenler de var. Filmlerinde eski olan birçok şeye gönderme bulursunuz. Kendisi “When people ask me if I went to film school I tell them, ‘no, … Okumaya devam et
Eaten Alive, Kill Bill, quentin tarantino, Tesadüf, The Texas Chainsaw Massacre, Tobe Hooper kategorisine gönderildi
1 Yorum
Belki de sadece tesadüftür 3
Raising Cain (1992) Psycho (1960) Söz konusu kişi Brian De Palma olunca tesadüf olmadığını Moğolistan ÖSYM Başkanı da biliyor ama ben yine de belgelemek istedim. Psycho‘daki (Sapık, Alfred Hitchcock, 1960), içinde kadın cesedi bulunan arabayı bataklığa atma sahnesinin aynısı Raising … Okumaya devam et
Brian De Palma, İçimizedeki Şeytan, Karşılaştırma, Mr. H, Psycho, Raising Cain, Tesadüf kategorisine gönderildi
Yorum yapın
Belki de sadece tesadüftür 2
The Party‘ye (Parti, Blake Edwards, 1968) ilerleyen günlerde değineceğim. Sivri Akıllılar‘a (Zeki Alasya, 1977) ise değineceğimi pek zannetmiyorum.
Blake Edwards, Film, Sivri Akıllılar, Tesadüf, The Party, Türk Sineması, Zeki Alasya kategorisine gönderildi
2 Yorum
Belki de sadece tesadüftür 1
Ace Ventura: Pet Detective (Budala Dedektif, 1994) Recep İvedik (2008) “Belki de sadece tesadüftür” serisini başlatıyorum. Takdir sizin..
Ace Ventura, Film, Recep İvedik, Tesadüf, Türk Sineması kategorisine gönderildi
Yorum yapın
Ne koydun la kafana?
Dario Argento’nun en iyi “giallo”larından biri olan Tenebrae‘de (1982) Levent Kırca’nın meşhur skecini hatırlatan bir sahne var. Acaba “esinlenme” var mı diye düşünmeden edemiyor insan. Argento ve Kırca’nın çok farklı iki branşta eser verdiklerini düşününce bu düşünce pek geçerli gibi … Okumaya devam et
Dario Argento, Giallo, Karşılaştırma, Tesadüf kategorisine gönderildi
Yorum yapın