Kategori arşivi: Yılmaz Güney

Zeki Demirkubuz acaba nasıl bir insan?

ugün Zeki Demirkubuz’un bir söyleşisine gittim. Kendisinin bütün filmlerini en az iki kere seyrettim. Bazı röportajlarını da okudum. Zihnimi meşgul eden bir insandır. O yüzden kendisini ilk kez göreceğim, gözlemleyebileceğim bu söyleşiyi kaçırmak istemedim. Aslında bugün katılmayı arzu ettiğim iki etkinlik … Okumaya devam et

bekleme odası, Sinema, yetmez ama evet, Yılmaz Güney, Zeki Demirkubuz kategorisine gönderildi | Yorum yapın

“Düşman” (1979)

Bu yazı, filmi izlememiş olanlar için filmin sağlıklı izlenmesini engelleyebilecek bilgiler içerebilir. Yılmaz Güney’den dinliyoruz: Kontrol aşamasını senaryodan başlatıyordum, nitekim ondan sonra 60-70 sayfalık senaryolar yerine ben başladım 250 sayfa yazmaya. Yani yönetmenin neyi nasıl çekmesi gerektiğinden oyuncunun nasıl oynaması … Okumaya devam et

Charles Darwin, Düşman, Güngör Bayrak, Said Nursi, Sinema, sınıf kini, Sürü, Umut, Yılmaz Güney, Yol, Zavallılar, Zeki Ökten kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Yılmaz Güney’in sanat anlayışı

Birgün gazetesi sinema yazarı Zahit Atam, Yılmaz Güney’in sanat anlayışını ifade eden alıntılar derlemiş. Yılmaz Güney’in fikirlerine büyük oranda katılıyorum ama tüm filmografisi boyunca bu düşünceleri hayata geçir(e)mediğini de not düşmek istiyorum.

sanat, Sinema, Yılmaz Güney, Zahit Atam kategorisine gönderildi | Yorum yapın

“Missing” (1982)

Ödül törenleri, ödül alıp verme gibi etkinlikleri yanlışlasam da bu topraklara gelmiş en sükseli sinema ödülü 1982 yılında Cannes’da alınan Altın Palmiye ödülüdür diyebilirim. “Yol” adlı film bu ödülü almıştır. Çoğu insan “Yol”u Yılmaz Güney’in filmi olarak bilir. Kendisi de … Okumaya devam et

Costa Gavras, Jack Lemmon, Missing, Şerif Gören, Sissy Spacek, Yılmaz Güney kategorisine gönderildi | Yorum yapın

İştah açıcı sahneler 6

Bu yazı dizisini epeyce bir zamandır ihmal ettim. Videoları kesmek, biçmek, yüklemek gibi zahmetli bir iş olduğu içindir herhalde. Bugün Bolu gibi bir yerde çok iyi bir Adana kebap yedim. E5 üzerinde, İstanbul yönünde, Çizmeci petrolün yanında Fenerbahçeliler lokali (!) … Okumaya devam et

İştah açıcı sahneler, Yılmaz Güney kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Ben Öldükçe Yaşarım” (1965)

80li yıllarda, vidyocudan iki kere kiraladığım, Hong Kong yapımı karate filminin de adı Ben Öldükçe Yaşarım‘dı. Bruce Lee’ye benzeyen bir adamı başrolde oynatıp, üçüncü dünya ülkelerine Bruce Lee filmi diye yutturulan onlarca, belki yüzlerce filmden biriydi. Ben Öldükçe Yaşarım (Duygu … Okumaya devam et

60lar, Ben Öldükçe Yaşarım, Bruce Lee, duygu sağıroğlu, Film, Selma Güneri, Şükriye Atav, Tuncel Kurtiz, Umutsuzlar, Yılmaz Güney kategorisine gönderildi | Yorum yapın