Facebook Hesabım
Ben kimim?
Mesleğim İngilizce öğretmenliği olmakla beraber, bu sitenin İngilizce öğretmenliğiyle alakası yoktur. 2008 yılından beri blog yazarlığı yapıyorum. İlk başlarda sadece sinema yazıyordum. Sonra daha çok siyaset yazmaya başladım. İki, üç senedir ise (şu anda 2016'nın sonundayız) "her şeyi" yazıyorum. Sitenin üstündeki görselin altında yer alan sekmeler benim ilgi alanlarım ve bu alanlarda yazılar yazıyorum. Eski yazılarım, yeni yazılarım hepsi bu sitede olacak artık. Keyifli okumalar dilerim... Baran DoğanSinek İkilisi Ne Demek?
Sinek ikilisi, briçteki en değersiz kağıttır. "Sinek ikilisi muamelesi yapmak" gibi bir deyime malzeme olmuştur. Birisini önemsememek anlamındadır. Kendimle dalga geçmeyi sevdiğim için bu ismi tercih ettim.Yazı Arşivim
-
Son Yazılarım
- Yeşil Peri Gecesi 15 Aralık 2024
- Ferdi Tayfur Türkiye’dir! 7 Ekim 2024
- Toza Sor 23 Haziran 2024
- “Güven” 15 Nisan 2024
- Her Şey Sınıfsal Mı? 14 Nisan 2024
Bazı Eski Yazılarım
Kategori arşivi: Yönetmen
“Tystnaden” (1963)
Ingmar Bergman ile tanımlanamaz dostluğumuz devam ediyor. Kendisini dahi mi buluyorum yoksa evrenine girmekte zorlanıyor muyum emin olamıyorum. Evet Persona (1966) olağanüstü bir filmdi benim için ama Tystnaden (Sessizlik) ve izlediğim diğer bir kaç filmi benim için zorlayıcı filmler oldular. … Okumaya devam et
60lar, Film, Ingmar Bergman, Minimalist sinema, Persona, Sessizlik, Sinema dergisi, Tystnaden, Yönetmen kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“Antichrist” (2009)
Lars von Trier’ın bu filmi çekmeden önce iki ay kadar tımarhanede kaldığını ve Cannes’te ekümenik jüri tarafından kadın düşmanlığı suçlamasıyla kınandığını öğrenince içimde izleme isteği depreşti. Lars von Trier’ın çok çok önemli bir yönetmen olduğunu düşünenlerden değilim. Ses getirmemiş bir … Okumaya devam et
Antichrist, Film, lars von trier, Milenyum, The Last Temptation of Christ, Willem Dafoe, Yönetmen kategorisine gönderildi
2 Yorum
İran sinemasına eğilmeliyim
Çünkü çok tanıdık. Sanat eserlerini eserin geldiği kültürden gelenler daha bir farklı algılarlar. Özellikle dil bu farklı algıda önemli bir rol oynar. Bir Kubu Zekirdemiz filmini sizin algıladığınız gibi bir Eskimo asla algılayamaz. İnsanoğluna ait evrensel kişilik özelliklerini, mesajları algılayabilir … Okumaya devam et
90lar, Abbas Kiarostami, Film, iran sineması, Kirazın Tadı, Taste of Cherry, Yönetmen kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“Kıskanmak” (2009)
Zeki Demirkubuz’a eğilmeye karar verdiğimde, her gün bir Demirkubuz filmi izliyordum. İçeriden sadece filmlerin seslerini duyan annem “manyak bu la, her gün aynı filmi izliyo” demişti kardeşime. Auteur olmakla ilgili yazımda bundan bahsetmiştim. 23 Aralık 2008’de de şöyle bir yazı … Okumaya devam et
C Blok, Film, İstanbul Kanatlarımın Altında, Kıskanmak, Milenyum, Salkım Hanımın Taneleri, Türk Sineması, Yönetmen, Zeki Demirkubuz kategorisine gönderildi
2 Yorum
Jim Jarmusch
29 Ocak’ta bundan sonra Jim Jarmusch’cuyum diye yazmıştım. Bütün kurgusal filmlerini izledim. Bir tanesi hariç hepsine bayıldım. Bir tek Coffee and Cigarettes‘leri izlemedim; çünkü o filmin bir çok kısa versiyonu bir de uzun versiyonu var. Bu filmleri bulmak için uzun … Okumaya devam et
Indie, Jim Jarmusch, Yönetmen kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“Vavien” (2009)
Vavien (Yağmur Taylan, Durul Taylan) bana hep Blood Simple‘ı (Joel Coen, Kansız, 1984) çağrıştırıyordu. Filmin türüyle ilgili hep “kara-mizah” diye söz edildiği ve Blood Simple‘ın en iyi kara-mizahlardan biri olduğu için. Vavien‘in yönetmenlerinin kardeş oluşu da bir benzerlik konusuydu. Gerçi … Okumaya devam et
Blood Simple, coen kardeşler, Engin Günaydın, Film, Milenyum, taylan biraderler, The Ladykillers, Türk Sineması, vavien, Yönetmen kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“Fahriye Abla” (1984)
Show Tv’iyle ilgili bir şeyler yazmıştım. Fahriye Abla (Yavuz Turgul) da showda izleyip beni derinden etkileyen Türk filmlerinden biriydi. Nereden icap ettiyse bir daha izlemek istedim. Youtube’da film mevcut, meraklısı varsa oradan izleyebilir. Yavuz Turgul’un ilk filmi olmasının yanında Şener … Okumaya devam et
80ler, Fahriye Abla, Film, Paris Texas, Tekrar izlenen filmler, Türk Sineması, Wim Wenders, Yönetmen kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“Les diaboliques” (1955)
90lı yıllarda Galatasaray Afrikalı bir futbolcu transfer etmişti. Geldiği günün ertesi günü bir spor gazetesi “Cim Bom’un Afrikalısı geldi ve süper çıktı” yazmıştı. Nedense çok komiğime gider bu başlık. O başlığa benzer bir cümle de ben kurayım: Fransız Hitchcock’u olarak … Okumaya devam et
50ler, Film, Fransız Hitchcocku, Henri-Georges Clousot, Les Diaboliques, Mr. H, Şeytan Ruhlu İnsanlar, Vertigo, Yönetmen kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“Ada: Zombilerin Düğünü” (2010)
Şimdi ben bu filmi 2010lar diye mi etiketleyeceğim? Nihayet ben de yönetmen olan biriyle e-posta yoluyla da olsa iletişime geçtim diyebileceğim. Ada: Zombilerin Düğünü‘nün yönetmenlerinden Murat Emir Eren’le (diğeri Talip Ertürk) bir dönem birkaç kez mailleşmiştik. Kendisi Sinema dergisinde eleştirmendir. … Okumaya devam et
2010lar, Ada: Zombilerin Düğünü, Film, Murat Emir Eren, Sinema dergisi, Türk Sineması, Yönetmen kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“Hayat Var” (2008)
Bütün filmlerine yedi verdiğim Reha Erdem’den nihayet sekizlik bir film bana göre. Reha Erdem karakterleri robotvaridir, filmleri ise boşluk duygusu verir izleyiciye. Onun için hiçbir şeyin olmaması çok şey anlamına gelir. Karakterleri idealize edilmekten uzak, genelde hemen manipüle olabilen tiplerdir. … Okumaya devam et
Film, Hayat Var, Milenyum, Reha Erdem, Türk Sineması, Yönetmen kategorisine gönderildi
Yorum yapın