Halil Selim ile sanıldığı kadar çok görüşmeyiz. Ayda bir falan ama her gün Whatsapp üzerinden iletişiriz ve bu, artık kendi varoluş paradigmaları olan bir evrene dönüştü. Bu evreni madde madde inceleyelim şimdi:
*HS ile çetler genelde baş parmak laykıyla biter. Önceden ben baş parmak laykını anaya küfür olarak algılardım ve gönderene “Ben de senin ananı…” diye cevap yazardım. HS ile bu saçma dik duruş yıkıldı gitti. İyi oldu. Bir kere Batak oynarken bir tanıdğımın bacağa attığı empas tutunca dediği gibi: La, ne iyi oldu la!
*Aslında ben çet yapmayı hiç sevmem: Net. Bazen mecbur kalıyorsun tabi. Çet yerine yüz yüze görüşmeyi olmadı telefonda konuşmayı tercih ederim. Çetin en iyisi hiç olmayanıdır. Kötünün iyisi, söyleyeceğini söyleyip, cevabını alıp baş parmak laykıyla bitirilenidir bana göre.
*HS bir Whatsapp insanıdır. Whatsapp aylık 99 TL ücret belirlese verir o ücreti ki gördüğüm en bilinçli tüketicilerden biridir kendisi.
*Facebook Messenger hiç kullanmayız. Ben bazı arşivlemek isttediğim videoları oraya göndererek onu kullanmış olurum.
*Bu evrende daha çok dayanıklı, dayanıksız tüketim malları kendilerine yer bulur. Bir küçük Hobby, bir Salomon ayakkabı, bir tüplü Çokokrem, bir kurutma makinesi, illa ki bir mekanda yenilen bir yemek ve onun kritiği, ucuzluğa girmiş bir tişört veya bir araba, arsa, ev…
*Video da sık sık gelir. HS video çekmeye ve izlemeye bayılır. Videolar konusunda benim sosyo politik düşüncelerim var. Yakında kitlelerle paylaşacağım. HS’nin gönderdiği videolar genelde yemek yapma videolarıdır. Benim skala daha geniştir. Bir tamirat videosu olabilir. Temizlik yapma videosu (nadiren yaptığım için), yeni aldığım kitapların videosu, market poşetinin içi videosu. Hatta geçenlerde onun kullandığı misafir yorganı ve çarşafını yıkama videosunu bile gönderdim. Çünkü ikimiz de birbirimize güvenmiyoruz. Evde kaldığımızda misafirin kullandığı çarşaf ve yorganların bir sefer kullanıldıktan sonra yıkandığı konusunda birbirimize güvenmiyoruz. Kanıtlamak için videoyu gönderdim.
*Benden sık sık “Ne düşünüyorsun?” soruları gelir. Kaotik favorilerle ilgili ne düşünüyorsun? Benzinli aracın savunulmasıyla ilgili ne düşünüyorsun? MHP kitlesi için ne düşünüyorsun? gibi sorularım gelir.
*Halil’den bilmece bulmaca işleri sık gelir. Siyah beyaz yapılmış bir yiyecek fotosunun ne olduğunu sorar. Eminönü yaya alt geçidindeki (dünyanın en kötü yeri) dönen oyuncak videosunu çeker, neredeyim diye sorar. Dar açıdan bir video çeker neredeyim diye sorar. Bilmeceleri bilirsem severim.
*Açık uydudan yayın yapan Türk filmi kanalları 48 dakika süren reklamlar girene kadar Halil’in evinde açıktır. Bazen de oradan bir video gönderir.
*Keps hemen hemen hiç yoktur. Ben keps okumayı da hiç sevmem bu arada. Komik fotoğraf sık kullanılır yalnız.
*Bazen dört kısa maddelik günün özeti gelir.
*HS baş parmağı bir türlü zenci parmağı yapmaz. O da ezilenlerden yana olan birisi elbette ama ben sembolik de olsa böyle şeyler de yapılması gerektiğini düşünürüm.
*En çok gelen fotoğraflardan biri de HS’nin Kadıköy’de beleş park yeri bulma fotoğraflarıdır. Bu konuda albüm bile yapmıştım. Yorum bölümünde bulacaksınız.
*Benden bazen süper doğa fotoğrafları gelir. Çünkü ben değil ama o bir doğa insanıdır. Ben daha çok insanın iziyle ilgilenirim. Halil insanı “orospu çocuğu” bulur çoklukla. Orospu çocuğu tabirini kullanmayı doğru bulmuyorum ve kullanmam. Burada etkiyi arttırmak için kullandım.
*Siyaset çok konuşulmaz Whatsapp evreninde. Genelde yüz yüzeyken konuşulur. Hatta bazen evrende bir konu açılır, çetle çözülmeyeceği anlaşıldığı zaman “yüz yüzeyken konuşuruz” diye konu bağlanır.
*Karadeniz müzikleri dışında müzik hiçbir zaman sohbet konusu olmaz.
*HS, AKP kitlesinin özellikle de tröllerin yaptıklarını çok paylaşır.
*Özel eğitime muhtaç çocuklarla ve engelli bireylerle çok ilgilendiğim için bu konuda da soru/cevap kariyerimiz vardır.
*Böyle işte. Yakında “Can Saday la Facebook Yorum Evreni” başlıklı bir yazı yazmayı düşünüyorum.
İyi günler.