Bir sene önce kendi kendime yaptığım bir röportajla başlamıştım bu seriye. Çok heveslendiğim Aki Kaurismaki röportajı fos çıksa da asıl amacım kimsenin tanımadığı insanlarla röportaj yapmaktı. Sinemasever olup olmaması da önemli değildi benim için. Herkesin fikrine değer vermesem de öğrenmek isteyen bir yapım var. O yüzden çok zor bir şey olan celebrity‘lerle (ünlü kişi) röportaj yapmak yerine, benim celebrity‘lerimle röportaj yapmak fikri beni cezbediyor. Bu arada bir tane daha celebrity röportajı fos çıktı belirteyim. Serdar Atalay benim öğrencim. 15 veya 16 yaşında olmalı. Sinemayla ilgili ilginç fikirleri dikkatimi çekti. Yanlış anlaşılmasın kendimi otoritenin sesi olarak satma niyetinde değilim. Kendisiyle yine mail yoluyla bir röportaj yaptık. Teşekkürler Serdar. Buyrun:
Bazı sinemaseverlerin hayatında (benim için mesela) bir filmden bir sahne kendilerine “sinema hiçbir şeye benzemiyor” dedirtmiştir. Senin için böyle bir sahne var mı?
Darth Vader’ın yüce sesiyle gelen “I am your father” repliğini duymak bile böyle dememe sebep oluyor.
İkinci röportaj kiminle? Benimle. Sinema dergisinin en son sayfasında yapılan röportajdaki sorular yıllardır fiksti. Ben de bu fikis sorularla kendimle röportaj yapmıştım. Şubat sayısında yeni sorular koyduklarını gördüm. Şimdi o sorularla kendimle röportaj yapacağım:
Çoğunluk tarafından kötü bulunan ama çok beğendiğiniz bir film var mı?
Bu sorunun cevabı imdb‘yle ilgili yazdığım yazıda bulunabilir.
Sinema tarihinden en kıskandığınız oyuncu (yönetmen) performansı hangisidir?
Bu soruda oyuncu veya yönetmen performansı sorulmuş olmalı. Çünkü cevap veren kişi bir oyuncu performansı vermiş. Ben ikisini de yapayım. Çok var ama Al Pacino’nun “Scarecrow/Korkuluk”taki performansı geldi hemen aklıma. Yönetmen performansı olaraksa Wim Wenders’in “Paris, Texas”taki striptiz klübündeki diyalog sahnesi hemen aklıma geldi.
Sinema tarihinde bir karakter olsanız kim olmak isterdiniz?
Tabi ki Travis Bickle. Ufak çaplı bir katliam yapmak isterdim. Büyük çaplı da olabilir. Bülent Arınç’tan başlayabilirim mesela.
Sinemada film izlerken sizi en çok rahatsız edebilecek şey nedir?
Sinemada film izlemektense evde film izlemeyi sevdiğimi yazmıştım bir keresinde. Mümkünse de yalnız. Benim için bireysel bir aktivitedir film izlemek.
Patlamış mısır mı, frigo mu?
Frigonun ne olduğunu bilmiyordum. Google görsellerden baktım. O halde patlamış mısır. Her ne kadar gıdada oynanan oyunlardan dolayı mısırdan nefret etmeye başlasam da..
Alışveriş merkezi sinemaları mı, sinema salonları mı?
Tabi ki sinema salonları. Alışveriş merkezlerine ilke olarak karşı olduğumu ve bu mekanları gezmeyi de sevmediğimi tahmin edebilirsiniz.
Facebook mu, twitter mı?
İkisinin de taa biiip biiip biiip.
Sevdiğiniz kişiye karışık kaset yapacak olsanız kesin koyacağınız üç şarkı hangileri olurdu?
Rachmaninoff Piyano Konçertosu no:3, Rodrigo Concierto de Aranjuez, Yansımlar Bab-ı Esrar.
15 yaşında olup da en sevdiğim filmlerden biri 12 Angry Men olan bir adama her yaşında güvenebilirsiniz derim ben bu ropörtajdan sonra.
Bir de Pacino'nun markette kasiyerin dikkatini dağıtma sahnesi aklıma geldi gene kahkaha attım senin ropörtajda.
Serdar gibi, yaşıtlarının aksine emek isteyen beğeni düzeyine sahip birçok öğrenci tanıyorum. Bu iyi bir şey. Pacino o filmde o kadar iyi ki efsanevi olabilecek Gene Hackman performansı bile gölgede kalıyor.