Bu bloğu takip edenler bilir ki yeniden çevrime karşı olan birisiyim. Orijinal bir şeyler yaratmanın daha önemli olduğunu düşünüyorum. Bu yeniden çevrimler genelde asıllarından kötü olurlar, ancak bazen böyle daha iyileri de çıkar. Elbette ki bu yazıda ele aldığım iki yeniden çevrimin asıllarından daha iyi olması, onların asıl filmlerin mirasını sömürdükleri gerçeğini değiştirmiyor.
My Bloody Valentine (Sevgililer Günü Katliamı, George Mihalka, 1981) Tarantino’nun favori korku filmlerinden olması sebebiyle ilgimi çekti. “Gördüğüm en kanlı film” demiş Tarantino. Filmlerdeki kan, revan olayları için gore kelimesi kullanılır İngilizcede. Şöyle bir karşılaştırma yapayım: Yeniden çevrimdeki (Patrick Lussier, 2009) gore oranı FC Barcelona’nın oynadığı futbolsa, orijinal filmdeki gore oranı FC Konyaspor‘un oynadığı futbol olabilir anca. O dönemlerde omurilikten aşağıya çınnn diye bir ses göndermiş olabilir; fakat günümüzde pek etkilemiyor. Yeniden çevrimdeyse, Harry Warden iyi kazma-kürek işi çıkartıyor. Vuruyor, kırıyor, kesiyor, biçiyor…İbrahim Üzülmez‘in futbolu gibi bir şey bu. Hassas bünyeler uzak dursun. Basında bazı haberler okudum. Filmi iyice araştırmadan, etmeden; romantik bir film zannedip sevgililer gününde filme giden çiftler olmuş. Eğer bu çiftlerdeki dişi kişilik salaksa, aralarında nasıl diyaloglar geçti merak ediyorum doğrusu. Yeniden çevrimin kurgusunun daha zekice olduğunu da belirtmeyelim. My Bloody Valentine (2009) benim gördüğüm en kanlı filmlerden biriydi.
İkinci filme gelirsek, şu afişe bakar mısınız? “Korkudan bayılmamak için sürekli kendinize bu sadece bir film, bu sadece bir film diye tekrarlayınız” diyor. Yeniden çevrimi (2009), amcamın oğlu Haydarla sinemada izledik. Orijinal filmin, Wes Craven gibi korku filmlerinin duayeni bir adamın 70lerde geçen, kötü şöhretli bir film olduğunu öğrenince iyice merakım arttı. İzleyince karşılaştırma yapabildim. Yeniden çevrimdeki gore oranı Lionel Messi’nin oynadığı futbolsa, orijinal filmdeki gore oranı Ümit Ozan‘ın (eski FC Çaykur Rizesporlu, kalın bacaklı futbolcu) oynadığı futbol olabilir anca. Aynı şekilde, kurgusu daha iyi yeniden çevrimin.
Böyle istisnalar olabiliyor. O yüzden futbol pardon sinema sürprizlere açık bir oyun-sanat dalı.
Facebook Hesabım
Ben kimim?
Mesleğim İngilizce öğretmenliği olmakla beraber, bu sitenin İngilizce öğretmenliğiyle alakası yoktur. 2008 yılından beri blog yazarlığı yapıyorum. İlk başlarda sadece sinema yazıyordum. Sonra daha çok siyaset yazmaya başladım. İki, üç senedir ise (şu anda 2016'nın sonundayız) "her şeyi" yazıyorum. Sitenin üstündeki görselin altında yer alan sekmeler benim ilgi alanlarım ve bu alanlarda yazılar yazıyorum. Eski yazılarım, yeni yazılarım hepsi bu sitede olacak artık. Keyifli okumalar dilerim... Baran DoğanSinek İkilisi Ne Demek?
Sinek ikilisi, briçteki en değersiz kağıttır. "Sinek ikilisi muamelesi yapmak" gibi bir deyime malzeme olmuştur. Birisini önemsememek anlamındadır. Kendimle dalga geçmeyi sevdiğim için bu ismi tercih ettim.Yazı Arşivim
-
Son Yazılarım
- Yeşil Peri Gecesi 15 Aralık 2024
- Ferdi Tayfur Türkiye’dir! 7 Ekim 2024
- Toza Sor 23 Haziran 2024
- “Güven” 15 Nisan 2024
- Her Şey Sınıfsal Mı? 14 Nisan 2024
Bazı Eski Yazılarım