İSTER DÖVÜN İSTER SÖVÜN

barandogan tarafından 16 Mayıs 2016 tarihinde gönderildi
Facebook’ta “ister dövün ister sövün” adlı bir serimiz var. Burada derli toplu bir şekilde biriktirelim. Belki lazım olur. 

*Futbol güzel bir oyundur ama futbol evreni erkektir. Orada kadınlara yer yoktur.
*Kütahya Afyon gibi şehirlerin bugünkü durumuna bakınca bu kadar kaliteli halk müziklerini üretmiş olmaları şaşkınlık verici. Türkiye’nin en iyisi.
*AVM gezmek, ideolojik olarak seni esir almıyorsa, güzel bir şey.
*Serpil Çakmaklı çok güzel bir kadın.
*Cengiz Özkan’la Muharrem Temiz’in beraber müzik yapmaları yasaklansın. Dinamizm, fena bir şekilde eksik.
*Türkiye’de dört büyükler zaten yoktur, üç büyükler de yoktur. Fenerbahçe, Galatasaray dayatması vardır. Beşiktaş’la Trabzonspor’un beraber şampiyonluk mücadelesi verdiği bir sezon hatırlamıyorum.
*Burada, Kürt olmayanların kavrayamayacakları bir sosyal psikoloji vardır. Hatta şivesi düzgün olan veya tipiyle kendini belli etmeyen Kürtlerin bile anlayamayacağı bir şeyler vardır. Yazar, “kavranamayacağını” düşünmektedir dolayısıyla lütfen yorum bölümüne “yok öyle bir şey” yazmayınız.
*Herkes dedikoduyu sever.
*Şerefsiz bir Beşiktaş’lıya rastlamadım.
*Kadınların % 100’ü, erkeklerin % 99,9’u evlenmek istiyor (kötü bir şey anlamında söylemiyorum.)
*Dersimlilerin biraz burnu havada.
*Nuri Bilge Ceylan Türkiye’nin en iyi yönetmeni. Dünyada da en iyilerden biri.
*Kefir adlı içecek kabir azabı gibi. Sağlıklı olacağım diye tarihi geçmiş Vicks kokulu süt içemem.
*”Ben burçlara inanmıyorum ama karakterler üzerinde etkili olduklarını düşünüyorum” diyenlere hastayım. Bir de burçlar ve Kuran arasında bağlantı kurmaya çalışan esnaflara hastayım. Kuran’ın sizden böyle bir talebi yok ki. Ben bilim burcuyum.
*Messi’nin saçları çok kötü.
*Türkiye’nin yıllık vergi geliri 500 milyar dolar. Üçüncü köprü 2,5 milyar dolar. O da Japon firmasına ihale edildi. Yiyorlar ama çalışmıyorlar.
*Ben tekrar damacana su tüketmeye başlıyorum. Sağlıklı, sağlıksız uğraşamayacağım.
*Gelmiş geçmiş en büyük insan Lenin’dir.
*Dış güzellik fazlasıyla önemli.
*Fransızca müzikleri sevmiyorum. Müziğe en çok yakışan diller İspanyolca, Yunanca, Kürtçe (Zazaca) ve İngilizce (bana göre.)
*Sinemayı bir eğlence aracı değil de bir sanat dalı olarak gören çok az insan var.
*Selfie’lerde nereye bakacağımızı ayarlayamazsak gerizekalı gibi çıkıyoruz.
*Ermeni Soykırımı’ndan bahsederken emperyalizmin dünyada açtığı siyasi iklimden bahsetmemek nasıl riyakarlıksa diğer halkların yaşadığı ve bu olayla karşılaştırılamayacak kadar küçük olan katliamları bununla eşitlemeye çalışmak, hepsini aynı torbaya koymaya çalışmak da riyakarlıktır. En büyüğü ve en vahşisi bu. Beş dakika bir susalım önce.
*Ucuz yollu entelektüel olmak istiyorsanız sinemayla ilgilenin.
* Şiire, ancak bestelenirse tahammül edebilirim.
*Tanrı olsaydım pembeyi yaratmazdım (Mehmet merhaba.)
*Orta Anadolu’ya karşı ırkçıyım.
*Eti Form sunta çok güzel.
*Alman usulü daha samimi. Hesap ödeme anında doğal olmayan ve de gereksiz bir kaos çıkıyor. Kasada meydan savaşı yapmamak, Batılıların sevdiğim huylarından biridir.
*Çanakkale Savaşı, temelde, Almanya ve İngiltere’nin savaşıdır. Her iki taraftan da ölenler pis pisine ölmüşlerdir (saygı duyuyorum.) Kendilerine sorulsaydı, hiçbiri oraya gitmezdi.
*Halk, iyi bağlama çalmak ne demek, bilmiyor.
*Zayıflamak için, spor yapmaktan ziyade yememeyi öğrenmelisiniz.
*Bazı nişan, kına, söz merasimi fotoğraflarında estetik katliamı gözlemleniyor. Takım elbise altı çorap veya abiye altı çorap gibi. Bir gün ayakkabılarıyla girsinler, bir şey olmaz.
*Zeki Demirkubuz; umutsuzluk, çıkışsızlık, kötücüllük, insanın şerefsizliği, kadının yılanlığı gibi temaları birer marka haline getirmiştir ve oradan malı götürmektedir.
*Türkiye’de yaşam kalitesi çok kötü ama siyasal etkileri olan bir ekonomik krizin çıkması çok zor.
* Bir, iki tane cami estetik.
*Konuşmalar içerisinde geçen “yani hani” ikilisi kulağımı tırmalıyor.
*İstanbul’dan daha büyük bir yer olsa gider orada yaşardım
*Türkler, İslam’ı kabul etmeselerdi daha doğrusu kılıca direnebilselerdi bilimde, sanatta ve kültürde önemli işler başarabilirlerdi. Yazık oldu. Örgütlü ve enerjik bir topluluktu.
*Eskisi gibi darbeler de olmaz faşizmler de.
*İnsanların nasıl olup da bir yerlere geç kaldıklarını anlamıyorum.
*Ankara’nın apartmanları da gecekonduları kadar çirkin.
*Bir Müslüman; kapitalist (anlatım bozukluğu olmasın, yani kapitalizmi eleştiremez), homofobik ve cinsiyetçi olmak zorundadır. Değilim diyorsa ya bilmiyor, tanımıyordur ya da görmezden gelip esnaflık yapıyordur.
*”Hey Corç Versene Borç”u ilgiyle dinliyorum. Sağlam alt yapısı var.
*Vedat Milor’u itici bulanlar beni silsin. 
*Yalakalar ama Mado’nun dondurmaları çok iyi. 
*Siyasette yalan olmamalı diyenler bence apolitik. Yalan üzerinden yürümeli anlamını çıkaracakların olacağından tırsmıyor değilim.
*Türkiye’de kadın olmak istemezdim. Sadece Türkiye’de değil hiçbir İslam toplumunda kadın olmak istemezdim.
*Üç, dört yılda bir grip oluyorum. Doktora gitmeden, eczaneye gidip parayla Augmentin (antibiyotik) alıp kendi kendimi tedavi ediyorum.
*Çarşaf, yorgan ve yastık üçlüsü birbiriyle uyumsuz ama umurumda değil.
*”Siyah beyaz film sevmiyorum” demekle “ağır türküleri sevmiyorum” demek aynı şey.
*Sadece Türkiye ve Rusya değil hiçbir büyük ülkenin eskisi gibi topyekün savaşabileceğini düşünmüyorum. Devrimci bir dönüşüm olmadıkça. 
*Alman usulü daha samimi. 
*Otomatik viteste araba kullandığımı hissedemiyorum diyenlere hayret ediyorum. 
*Teflon tavaları atın. Demir döküm tava alın.
*Kavurmalar soğuk yenmeli. 
*T.C kimlik numarasını vermemenin pek geçerliliği yok. Her yerde var artık. 
*Öğrencilerin derste sakız çiğnemeleri beni hiç rahatsız etmiyor. 
*CHP olmasa daha iyi. 
*Şık türbanlılara uyuz oluyorum.
*Az önce birisi kurban eti getirdi. Almadım. Biraz kaba oldu ama böyle insanların da olduğunu bilsinler. Kendi ilkel ritüellerini bu kadar rahat başkalarına yansıtmasınlar. Aşureye dayanamıyorum ama. O zaman dik duruş mik duruş kalmıyor smile ifade simgesi

*G20’deki o ibiş video, Türkiye’deki sağ kesimin umurunda değil.
*Osman İşmen olmasaydı Ahmet Kaya bu kadar Ahmet Kaya olmazdı.
*Kutu Efes ağza bile sürülmemeli.
*Çağan Irmak sineması tırt ile vasat arası bir yerde.

*Ünlü blog yazarı Deli Gaffar, Vatan Partisi MYK’dan siyasi kariyer başlatabilir rahatlıkla. 
*Herkes aranır. 
*Boşanmış çiftlerin çocukları illa “sorunlu” olacak diye bir şeyi kabul etmiyorum. Ekonomi her şeyde olduğu gibi burada da çok önemli. 
*Gazlı içecekler çok güzel. 
*TÜYAP’a gitmeye gerek yok. Hem ızdırap hem de o hafta İnternet sitelerinde büyük indirim oluyor.
*Makarna ve pirinç pilavı, değil bir gün sonra bir saat sonra bile yenmiyor.
*Kapital’in üçte ikisi (2/3) çıkartılsa bir şey eksilmez hatta iyi bile olur.
*Korkut Boratav’ın yazıları okunmuyor. Yazısı okunan çok az insan var ayrıca. 
*Kürtlerin, Mustafa Kemal ile ilgili Türklerinkine benzer bir hissiyat geliştirmeleri pek mümkün görünmüyor. Böyle olması gerekir anlamında söylemiyorum. İdeal olan, işi bilime havale etmek ama hissiyatların olduğu yerde bilim, milim kalmıyor.
*Fotoğraflarda filtre uygulayıp herkes bir afet-i devrana veya alfa erkeğe dönüşüyor.
*Ice Tea’ye savaş açtım. 
*Seçimlerden sonra boku yediğimiz yetmiyormuş gibi, HDP’nin üzerine yamyamlar gibi saldırdılar. Demirtaş’ın bugünkü açıklamalarını okuyun. Gerçek siyasette her şeyin olabileceğini unutmadan ama. Unutmak olmuyor gerçi, bilmediği bir şeyi insan unutamaz. 
*Köşe yazılarını kayda değer bir kitle okumuyor. 
*Demirel’in tek doğru cümlesi: Dün dündür bugün bugündür. 
*Bakla, bamya, bezelye, kereviz, pırasa, brokoli çok güzel.
*Oda TV, cennetin dibine git.
*Elektro bağlama bazen iyi gidiyor.
*Çiçek Abbas’ın sınıfsal hikayesi hiç sorgulanmıyor. 
*Keşke liberal dalga dinmeseydi. 
*Türk futbolu çok zevksiz. 
*Bitter çikolatalar kötü. 

*”Şu türkü çok ağır” gibi değerlendirmeleri anlayamıyorum. Türküler zaten büyük oranda ağır olur.

*Selfie’lerde herkes çirkin çıkıyor. Filtre toparlıyor. 
*En güncel siyasi mücadele başlığı, başkanlık sistemi oylamasında hayır çıkartmak. 
*Kötü ve iki liraya çay satan yerleri yakmak istiyorum.
*Türkiye’de çok terliksi hayvan var.
*Hüsnü Arkan’ın ses rengini beğenmiyorum.
*Leninizm, Türkiye’de çoğunlukla bir demogojiye indirgeniyor. İngilizcesi “gibberish talk”.
*Arayışçı ve uyanık olursanız İstanbul’da trafiğe yakalanmazsınız. 
*AKP tek başına iktidar olursa sıçtık.
*24 Kasım oturdu. 
*AKP-CHP koalisyonu bekliyorum ve bunun artık farklı bir şey olacağını, her şeyin tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. 
*Yolsuzluklar için yargılama olmayacak. Bu, ancak bir siyasetin gereği olabilir. 
*Biji serok Putin. 
*Kadınlar duygusaldır ama salak da değildirler.
*Siyasette semboller önemlidir. Bazı dönemlerde sembollere yaslanılabilir ancak bunun Türkiye’de çok “vülger” ve “fars” bir şekilde yapıldığını düşünüyorum. 
*Düğünleri seviyorum. İnsanları eğlenirken görmek hoşuma gidiyor. 
*Seçimler çok çok önemlidir. Bir devrimci, seçimlerde kendisine gülünmemesini hedeflemelidir biraz da. 
*”Kapital” okunsa iyi olur, okunmasa da olur…
*Whopper Menü’yü ara ara tüketiyorum ve seviyorum.
*Orhan Gencebay’ın müziği içerik olarak gerici ve zararlı ama teknik olarak çok üstün.
*Siyasette tesadüflerin rolünün sanıldığından fazla olduğunu düşünüyorum.
*Sosyal medyaya “Parlemento burjuvazinin ahırıdır! Lenin.” yazana saygı duymaya devam ediyorum ama onun aslında hiçbir şey bilmediğini düşünüyorum.
*Emperyalizmin ne yapmak istediğini ve durumunun ne olduğunu “tam olarak” kavrayabilmemiz imkansız.
*Kürtler ve kadınlar hakkında siyaset konuşurken üsluba iki kere dikkat etmek gerektiğini düşünüyorum. Çok doğru şeyler söylüyor olabiliriz ama bok ülkede bin türlü sıkıntı çeken bu iki politikleşmiş özneyi kendimizden uzaklaştırmak o kadar kolay ki…
*Klarneti sevmiyorum. 
*Rakı içmeyi sevmiyorum. 
*Afiş ve bildiri çalışmasının çok özel durumlar dışında bir faydası olduğunu düşünmüyorum.

*Ben şiir sevmiyorum.
*EMEP’in “bittiğini” düşünmüyorum. 
*Marx iyi bir yazar değil.
Bu yazı ister dövün ister sövün kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.