29 Ocak’ta bundan sonra Jim Jarmusch’cuyum diye yazmıştım. Bütün kurgusal filmlerini izledim. Bir tanesi hariç hepsine bayıldım. Bir tek Coffee and Cigarettes‘leri izlemedim; çünkü o filmin bir çok kısa versiyonu bir de uzun versiyonu var. Bu filmleri bulmak için uzun bir mesai harcamalıyım. Bir de son filmini izlemedim. Onun da canlılığı halen devam ettiği için, Jim Jarmusch’un bütün filmlerini izledim diyebiliyorum kendime. Bu filmleri ilerleyen günlerde antoloji şeklinde sizlere tanıtacağım. Gelelim Jim Jarmusch’a. Kendisi o kadar bağımsız bir yönetmen olduğunu iddia ediyor ki filmlerin üzerine yapıştırılan “bağımsız” kelimesinden bile rahatsız; çünkü bu etiketin bir pazarlama hilesi olduğunu düşünüyor, fakat bazıları da onun Japonlara satılmış olduğunu ve dolayısıyla bağımsız olmadığını söylüyorlar. Geç keşfettiğim bu bağımsız yönetmenin sinemasının özelliklerine bakalım:
*Filmleri diyalog filmi sınıfına giriyor.
*Karakterler boşvermiş gibi görünen ama derinliği olan karakterler.
*Yolculuk teması her filminde var.
*Hiçbir filminde bir tek dille yetinmiyor.
*Müzik kullanımı filmlerinde çok başarılı.
*Hayatın anlamsızılığı en büyük derdi.
*Bazı filmlerini siyah-beyaz çekiyor ve bence hiç de iyi etmiyor.
*Parayı genelde Japonlardan buluyor.
*Yıldız oyuncuları bile anlamsız hayatın bir parçası gibi gösterebilmeyi başarıyor.
*Umursamaz, güvenilmez, çok kolay satışfekşın yapabilecek karakterler filmlerinde bolca bulunuyor.
*Filmlerinin dublajına izin vermiyor.
*Görsellik hilelerinden uzak duruyor.
*Kara mizahı çok iyi kullanıyor.
Çok çok iyi bir sineması var Jarmusch’un. Yukarıda anlatmaya çalıştığım özellikler size hitap ediyorsa Jarmusch’dan iyisini bulabileceğinizi sanıyorum.