Bugüne kadar izlediğim Aki Kaurismaki filmlerine hiç benzemeyen; fakat bugüne kadar izlediğim tüm Jim Jarmusch filmlerine çok benzeyen “Leningrad Cowboys Go America/Leningrad Kovboyları America Gidiyor” afişten de anlaşılacağı üzere absürd bir film. Filmde New York’lu araba satıcısı rolünde gözüken Jim Jarmusch sadece oyuncu olarak destek vermekle kalmamış, anlaşılan tarzını da Kaurismaki’ye iyice bir empoze etmiş gibi görünüyor. Filmde işten atılan bir kaybeden yok. Aksine sürekli hayatın anlamsızlığını anlatmaya çalışan diyaloglar ve görüntüler mevcut. Boş boş bakmalar, saçma replikler, absürd imgeler tam da bir Jim Jarmusch filminden çıkmışcasına. Zaten Jarmusch’un 1991 tarihli “Night On Earth/Yeryüzünde Bir Gece”de de Kaurismaki her türlü desteğini vermişti. Böyle bir paslaşma olayı mevcut yani iki favori yönetmenim arasında. Bu film için “This Is Spinal Tap/İşte Spinal Tap”in Fin versiyonu yorumları da mevcut. Tuhaf bir rock grubunu anlatmasıyla evet benziyorlar ama “This Is Spinal Tap”in mockumentary (sahte belgesel), “Leningrad”ın da tamamen kurgusal olması bence tam bir benzerlik kurulmasına engel oluyor. Filmdeki müziklerin dikkat çekici derecede iyi olduğunu belirtmeliyim. 1989 yılında Berlin Duvarının çökmesi, SSCB’de Gorbaçov reformları bu filmin oluşmasına çok katkıda bulunmuş diye düşünüyorum. Bildiğim kadarıyla sosyalist olan Kaurismaki SSCB’deki uygulamaları eleştiriyordu ve bazı filmlerindeki Rus karakterlerle bu eleştiriyi dile getiriyordu. Bu filmdeyse doğrudan bir eleştiri var. Grup üyeleri dikkat çekici bir düzeyde koyun sürüsü insanlar ve grubun lideri de dikkat çekici bir düzeyde kapitalist bir sömürücü. Bu eleştirinin direkt olarak Sovyetlere yöneltildiğini düşünüyorum. Bayağı alışmıştım bu aralar Aki’nin filmlerine, o anlamda değişik bir tat bıraktı beğeni dünyamda; öte yandan uzun zamandır da Jarmusch filmi izlemiyordum. İyi oldu.
Facebook Hesabım
Ben kimim?
Mesleğim İngilizce öğretmenliği olmakla beraber, bu sitenin İngilizce öğretmenliğiyle alakası yoktur. 2008 yılından beri blog yazarlığı yapıyorum. İlk başlarda sadece sinema yazıyordum. Sonra daha çok siyaset yazmaya başladım. İki, üç senedir ise (şu anda 2016'nın sonundayız) "her şeyi" yazıyorum. Sitenin üstündeki görselin altında yer alan sekmeler benim ilgi alanlarım ve bu alanlarda yazılar yazıyorum. Eski yazılarım, yeni yazılarım hepsi bu sitede olacak artık. Keyifli okumalar dilerim... Baran DoğanSinek İkilisi Ne Demek?
Sinek ikilisi, briçteki en değersiz kağıttır. "Sinek ikilisi muamelesi yapmak" gibi bir deyime malzeme olmuştur. Birisini önemsememek anlamındadır. Kendimle dalga geçmeyi sevdiğim için bu ismi tercih ettim.Yazı Arşivim
-
Son Yazılarım
- Yeşil Peri Gecesi 15 Aralık 2024
- Ferdi Tayfur Türkiye’dir! 7 Ekim 2024
- Toza Sor 23 Haziran 2024
- “Güven” 15 Nisan 2024
- Her Şey Sınıfsal Mı? 14 Nisan 2024
Bazı Eski Yazılarım