Manifesto

Karl Marx ve Freidrich Engels’in ortaklaşa kaleme aldıkları “Komünist Parti Manifesto”su yazılmış en iyi kitaplardan biridir benim için. Yeni bloğumun ilk yazısının başlığı, sanırım, bu bloğun ilham kaynağını ve amacını gayet iyi ima ediyor. O zaman deklare edelim: Bu blog insanlığın tüm ilerici birikimlerinden ilham alır ve sosyalizm mücadelesini yaygınlaştırmak amacıyla kaleme alınır. Veya klavyede hayat bulur. Blog yazarlığında yeni değilim. Dört sene boyunca marlonbarando başlıklı bloğumda sinema üzerine yazılar yazdım.  Fakat başlıca ilgisi sinema olan bir blog yazmak konusunda çok hevesim kalmadığı  ve bunu hakkıyla yapamadığım için bu bloğu öldürdüm. Tabi o benim biriciğimdir. Fakat bu blog hem daha yüce bir amaca hizmet ediyor hem de kendisini herhangi bir alanla sınırlamıyor. Bu da beni heyecanlandırıyor. Sosyalizm mücadelesi demişken, derdi bu olan bir kişinin hayatı diyalektik yöntemle yorumlaması gerekir. Onun özeti de süreklilik ve kopuştur. Yazarlığım konusunda (çok mu iddialı oldu?) bir süreklilik var ve bu süreklilik zaman zaman kopuşları da içeriyor. 10 yaşında günlük yazmaya başlamıştım. Bazı günlüklerimi yaktım. Bloglar öldürdüm. Şiirler yok ettim. Tüm bu süreklilik ve kopuşlarla buradayım. Kopmaya hazır mıyız? Merhaba…

Bu yazı diyalektik, Friedrich Engels, Karl Marx, Komünist Parti Manifestosu, marlonbarando, süreklilik ve kopuş kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Manifesto için 2 cevap

  1. Serdar ATALAY der ki:

    Yeniden yazmaya başlamanız çok sevindirici Yılmaz bey, özlemiştik.

  2. Yılmaz Elver der ki:

    İlginiz için teşekkür ederim Serdar bey.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.