“New Rose Hotel” (1998)

Bad Lieutenant/Kötü Polis” ve “Ms. 45/Bayan Kırkbeşlik”i izledikten sonra Provokatif Scorsese diye adlandırdığım Abel Ferrera’nın filmlerine eğilme kararı almıştım. Araya çok zaman girse de bu haftasonu kendisinden iki film izledim (bu arada düne; bir buçuk film, dört buçuk maç, bir dostlar muhabbeti, bir buçuk saat okuma sığdırmayı nasıl başardım hala anlamış değilim). İlk film olan ve daha az iyi olanı “New Rose Hotel”. Türkiye’de gösterime girmemiş, Yeni Gül Oteli mi diyelim? Filmleri genelde yönetmenler için izlerim ama bu filmde beni cezbeden birçok oyuncu vardı. En başta her zaman çok beğendiğim, tam bir alternatif süper star olan Willem Dafoe. O kişilikli fiziğiyle ve etkileyici ses tonuyla bitkisel hayata girmiş birini canlandırsa veya bir Michael Bay filminde oynasa bile izlenirdir benim için. Jim Jarmusch filmlerinden aşina olduğum ve özellikle “Stanger Than Paradise/Cennetten de Garip” filmindeki Willie performansıyla gönlümü fetheden John Lurie. İtiraf ediyorum kendisini filmde göremedim veya farkedemedim…Ama olsun onun filmde bir yerlerde olduğunu bilmek güzeldi. Ve Asia Argento. Uzun zamandır filmlerini izlemiyorum ama bir zamanlar bana feleğimi şaşırtan İtalyan yönetmen Dario Argento’nun kızı. Kendileri çirkin baba-güzel kız formülünün en başarılı temsilcilerindendir:

Bu filmde de inanılmaz çekici gözükmekte Asia Argento. Abel Ferrera’nın provokatif anlatım tarzında kendisini çok iyi ifade edebilmiş. O tarz filmde her daim mevcut. Fakat bütün bunlara rağmen çok başarılı bulduğum bir film olmadı “New Rose Hotel”. Biçimsel artıları bir yana, içerik olarak zayıf kaldı. Filmin neredeyse son yarım saati önceden olanların flashback olarak tekrarlanmasıydı. Evet Ferrera manyak evreni yaratabilmişti ama içini hakkıyla dolduramamıştı. Hikayede ilginç olabilecek birçok sekans çekilmemiş, gizemli hava yaratma isteğine kurban edilmişti. Mesela filmi izlerken eminim herkes; para karşılığında o bilim adamını ayartmak üzere tutulmuş kızla (Argento), bilimadamının tanışma sahnelerini görmek istemiştir. Ama bunlar hiç gösterilmemiş direkt olarak aylar sonrasına geçilmişti. Sonuç olarak sadece biçimsel olarak provokatif olabilen bir film olmuş “New Rose Hotel” ama az önce izlediğim “The Blackout/Karartma” öyle mi? Hayır, her yönüyle yapı bozucu bir film. Az sonra…

Bu yazı Abel Ferrera, Asia Argento, Dario Argento, Jim Jarmusch, John Lurie, Karartma, Michael Bay, New Rose Hotel, The Blackout, Willem Dafoe kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.