Resmen istismar edildik

2004 yapımı birinci “Saw/Testere” bence türünün en iyilerinden biriydi. Parlak bir zekanın ürünü kurgusu, tekinsiz atmosfer yaratımı, hatta insanoğlunun erdemsizlikleri üzerine ürettiği özgün tezleriyle; seyirciye bir film izlenirken yaşanabilecek en görkemli deneyimlerden birini yaşatıyordu. Seriyi ikinci ve üçüncü filminden sonra takip etmeyi bırakmıştım. Sürprizi kalmamış, tek kozu hayal gücünü zorlayan tuzaklar öne sürmesi olan ve tamamen mezbahaneye dönmüş filmlerdi vazgeçtiklerim. Gözünü para hırsı bürümüş Hollywood esnafları bu altın yumurtlayan tavuğu kesmediler tabi. 12-18 yaş arası insanların en sevdiği filmler olmuştu bu filmler. Favori filmin ne diye sorduğumda, testere diyorlar. Ama birinci özgün filmi mi kasdediyor yoksa tüm seriyi mi anlamak zor oluyor. Dün amcamın oğlu Haydar’la bir filme gidelim dedik. “Unstoppable/Durdurulmaz” adlı filmin seansını kaçırınca, bir de benim uzun zamandır bir 3d deneme isteğim olunca; parayı verip istismar filmine attık kendimizi. Son zamanlarda istismar filmleri hakkında çok kelam etmiş olmam dolayısıyla, sonucu bile bile gidip para verip kendimi istismar ettirmem tuhaf görünüyor olabilir. Fakat benim yaptığım Türkiye’deki çoğunluğun yaptığı gibi bir şeydi. Yani sinemayı bir eğlence, bir sosyalleşme aracı olarak algılamak. Elbette benim eğlenmekle veya sosyalleşmeyle ilgili bir sorunum yok; ancak tek başıma asla gitmeyeceğim bir filmdi “Saw 3D”. Mezbahane kaldığı yerden çalışmaya devam ediyor. Bazı internet yorumcuları bu filmin serinin en kanlı filmi olduğunu falan buyuruyorlar. Her neyse umarım bu seri dedikleri gibi son bulur. Sloganımız istismar etsin ama özgün olsun. Biraz da 3d hakkında bir şeyler söylemek istiyorum. Çok araştırma yapmadım ama bu 3d meselesi bana bir ticari tuzak gibi geliyor. Bazı nesneleri öne alıp bazılarını geri plana alınca filmde çok da büyülenecek bir şey bulamıyorum. Animasyonlarda iyi sonuç veriyor ama gerçek performansa dayalı filmlerde olmazsa olmaz bir şey değil gibi geliyor bana. Mesela Christopher Nolan yeni Batman filmini 3d çekmeyeceğini ama IMAX formatında çekeceğini beyan etti. IMAX formatı 3d’den şu anda daha önemli gözüküyor. Ayrıca benim gibi hijyene önem veren biri için de daha önce kimlerin kullandığı belli olmayan bir gözlüğü kullanması da zor oldu.

Bu yazı Christopher Nolan, imax, İstismar sineması, Saw 3d kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Resmen istismar edildik için 8 cevap

  1. Benim de 4. filmden sonra bıraktığım bir seri oldu bu. Serinin en kötü yanı, ilk Testere'nin kalitesine zarar vermesi oldu.

  2. marlonbarando der ki:

    I couldn't agree more.

  3. Adsız der ki:

    hocam bende henüz izlemedm filmi ama izlemek istiyorum boş bir vaktimde. 1-2-3ten sonra bozulduğunu aslında bozulmadığını ancak monotonlaştığını filmin kendine birşeyler eklemediğini düşünüyorum.harry potter için aynısını söylemiyorum mesela. çünkü her harr potter filmini heyecan ve merakla izlerken ve vizyona girmesini beklerken , testerede hepsinin en sonunda öleceğini bilmek hiçte heyecanlı değil.ancak çok ii gerilim yaratıyyor bu konuda hakkını yiyemeyiz bence. üstelik işkence yöntemleri de oldukça güzel bence 😀 hayal gücü bakımından oldukça beğeniyorum 😀

  4. marlonbarando der ki:

    Sevgili Adsız öğrencim,
    Eğer geren işkence sahnelerini seviyorsan Saw'lar bire bir. Benim gibi atmosferden gerilmeyi seviyorsan Saw'lar sirk gösterisi gibi kalacaktır. Selamlar.

  5. Adsız der ki:

    selamlar hocam buse ben 😀 adsız deyince bi' garip hissettim.

  6. marlonbarando der ki:

    Tamam Buse, şimdi oldu.

  7. Adsız der ki:

    hocam bu arada filmler hakkındaki yorumlarınızı,bakış açılarınızı ve dili kullanışınızı çok başaralı buldum , çok beğendiğimi söylemeliyim. bu yüzden size http://www.pilli.com'u öneriyorum belki biliyorsunzdr, sitedeki amaç yazdıklarınızla para kazanmak. ben biraz başlamıştım edebi yönüm pek güçlü olmamasına rağmen ama hiç zamanım olmadığı için bırakmak mecburiyetindeydim. ancak sizin çok güzel şeyler yapacağınızı düşünüyorum.

  8. marlonbarando der ki:

    pilli.com sitesinden haberim yoktu. Şimdi baktım da böyle yarışmacı bir zihniyet varmış gibi geldi ilk görüşte. Ben buraya yazıyorum ve sınırlı sayıda insana ulaşabiliyorum. Tabi ki daha fazla insan tarafından takip edilmeyi arzu ederim; ancak bunun için ekstra çaba sarfetme işine girersem amatör ruhumu yitiririm diye korkuyorum. Buse.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.