Türk sinemasında güzel şeyler oluyor! Yetenekli yönetmenler bir bir ortaya çıkmaya başladı. Hali hazırda NBC, ZD ve RE vardı (kim bunlar?). Geçen sene bunlara Semih Kaplanoğlu da eklendi. Artık filmlerini takip edeceğim bir yönetmen daha var: Özcan Alper.
Haftasonu Ankara’ya gitmiştim. Uzun zamandır hakkında olumlu eleştiriler okuduğum Sonbahar filmi vizyona yeni girmişti ve minimalist bir filmin Bolu’da hiç şansı yoktu. Fırsat bu fırsat deyip gittim Etlik, Anteres sinemalarına. Film gösterime gireli bir kaç gün olmasına rağmen 10-12 kişi vardı. İkisi zaten ara verilmeden kalkıp gittiler. Sanırım onlar Michael Bay’in filmlerini sevenlerdendi. Çok değil bir hafta önce filmin çekildiği mekan olan Karadeniz bölgesinde gezmiş olmamdan mıdır veya Karadeniz bölgesinde dört yıl yaşamış (Sinop) olmamdan mıdır bilmiyorum filmle daha ilk dakikadan itibaren bir gönül bağı kurdum. Çok iyi bildiğim, Karadeniz bölgesinin insana hissettirdiği hapsedilmişlik ve bununla beraber aşık olma duygusunu film çok iyi veriyordu. Böyle başarılı dramlar az bulunuyor. Son dönemdeki meşhur deyimle midenize sıkı bir yumruk yemiş gibi hissedeceksiniz. Fragmanı izleyince bile o duyguyu hissedeceksiniz. Bazı eksikleri de mevcut filmin. Annenin Lazca (düzeltme: Hemşince. Teşekkürler adsız) konuşup söylediklerinin Türkçe altyazıyla aktarılmasını çok olumlu buluyorum ama Artvin’in o dağ köyünde doğup büyüyen Yusuf karakterinin bu kadar düzgün İstanbul Türkçesi konuşması imkansız gibi geliyor bana. Bunlar önemli detaylar benim için. Bir de kamera çok sallanıyordu fakat bu sinemadaki makinenin kusuru da olabilir. Sonuç olarak Sonbahar etkisinden uzunca bir süre kurtulamayacağım bir film. Ve Gürcü oyuncu Megi Kobaladze…Nasıl bu kadar…olabiliyorsun? (kelime bulamadım).
Facebook Hesabım
Ben kimim?
Mesleğim İngilizce öğretmenliği olmakla beraber, bu sitenin İngilizce öğretmenliğiyle alakası yoktur. 2008 yılından beri blog yazarlığı yapıyorum. İlk başlarda sadece sinema yazıyordum. Sonra daha çok siyaset yazmaya başladım. İki, üç senedir ise (şu anda 2016'nın sonundayız) "her şeyi" yazıyorum. Sitenin üstündeki görselin altında yer alan sekmeler benim ilgi alanlarım ve bu alanlarda yazılar yazıyorum. Eski yazılarım, yeni yazılarım hepsi bu sitede olacak artık. Keyifli okumalar dilerim... Baran DoğanSinek İkilisi Ne Demek?
Sinek ikilisi, briçteki en değersiz kağıttır. "Sinek ikilisi muamelesi yapmak" gibi bir deyime malzeme olmuştur. Birisini önemsememek anlamındadır. Kendimle dalga geçmeyi sevdiğim için bu ismi tercih ettim.Yazı Arşivim
-
Son Yazılarım
- Yeşil Peri Gecesi 15 Aralık 2024
- Ferdi Tayfur Türkiye’dir! 7 Ekim 2024
- Toza Sor 23 Haziran 2024
- “Güven” 15 Nisan 2024
- Her Şey Sınıfsal Mı? 14 Nisan 2024
Bazı Eski Yazılarım
kardeş filmde o konuştuğu lazca değil hemşincedir bilgine..saygılar:)
Ben de mesela ilk kahvaltı sahnesinde önünde çay bardağı olan annenin daha sonra on senedir çay içmediğini söylemesiyle birlikte şöyle bir durup düşünmüştüm.