Dün Facebook Anılar’a baktığımda, üç sene önce “Türkiye’nin En Sağcı Şehirleri” başlıklı bir yazı yazdığımı gördüm. Haziran 2015 seçim sonuçlarına bakarak Türkiye’de sağ partilere en çok oy veren şehirleri listelemiştim.
AKP, MHP ve SP’ye oy verenleri hesaplamıştım o zaman.
Bu yazıyı güncelleyeyim dedim. Ne de olsa o tarihten beri 30, 40 tane şehir gezdim. O listede hiçbir yeri görmemiştim şu anda sadece Gümüşhane’ye gitmemiş birisiyim. Şehirlerle ilgili söyleyeceklerim olmalı.
Bu yazıda iki liste göreceksiniz. Birinci liste CB seçim sonuçlarına göre oluşturuldu. Tayyip Erdoğan’a en çok oy vermiş şehirleri listeleyeceğim ama asıl söyleyeceklerimi ikinci listeye göre söyleyeceğim yani MV seçim sonuçlarına göre. İnsanların genel ideolojik tutumlarını MV seçim sonuçları daha çok yansıtıyor. Belediye seçim sonuçları da çok iyi yansıtmaz ideolojik tutumları. Yerellerde bissürü bissürü şeyler olur. CB seçimlerinde kişiler ön plana çıkar.
İkinci listede AKP, MHP, SP ve İP’e oy verenleri hesapladım. Evet, IYI Parti sağdadır. Ya nerede olacaktı? CHP ile seçim ittifakına girmiş olmaları genel ideolojik kampı değiştirmez. Zaten bu seçim ve aslında 2015 Haziran’ından sonra yaşanılanlar, TR’de taşları yerine oturtmuştur. AKP ve MHP’nin birbirlerine karşı geliştirdikleri anlamsız anti-tezler önemsizleşti. Aynı şeyler bana göre SP ve İP’te de yaşanmalı. Türkiye sağı tarihsel bir dönem yaşıyor ve inanılmaz başarılar kazanıyor. Zirveyi bulacaklar (belki de bulmuşlardır) ve sonra bir daha bellerini toparlayamayacak şekilde düşecekler. Toplum çözülüyor. Bu tip bir sağcılıkla ve önerilen bu toplumsal yaşamla 30,40 sene sonra aç kalacaklar.
Şu “Tek Adam” karşıtlığını anlamıyorum. Tek Adam’a karşıysan tüm insanlık tarihine karşısın demektir. Neyse sağcıların tartışmaları beni ilgilendirmez.
Kısaca sağı ve solu ele alalım. Tekrar olacak biraz: Türkiye toplumu iç barışı olmayan bir toplumdur. Hep böyleydi. Eskiden öyle olmadığı düşünülüyorsa bazı kesimlerin cesaret bulup de seslerini yükseltememesindendi bu. En önemli çelişki de yaşam tarzıdır. Türkiye’deki siyasal gelişmeler temel olarak ekonomi belirlenimli değil yaşam tarzı ve üst yapısal dönüşümler odaklıdır. Bununla birlikte işleri daha da çetrefilli hale getiren ve çok büyük sayılarla ifade edilebilecek etnik ve mezhepsel çelişkiler vardır.
Sağı tarif ederken şu saydığım partilerin ideologlarının önerdiği yaşam tarzı ve toplumsal düzeni kast ediyorum. Tabanda bu önerilerden sapmalar olabilir ama bunlar ne olursa olsun oy vermeye devam ettikleri için ve siyasal iklimi de oylar belirlediği için sağ budur işte.
Sol derken de yine bu sağ parti ideologları ve tabanının mutlak karşıtlık tarif ettiği partileri kast ediyorum. Bu yöntem yanlış bulunabilir. Örneğin CHP Türk milliyetçiliği konusunda diğerlerinden aşağıda kalır değildir ama o diğerleri için CHP asla ve asla iktidara getirilmemesi gereken bir partidir. HDP ideologları sol referanslıdır ama tabanda dindar yaşam oldukça yoğun görülür. Bu onları diğerleri nazarında “solcu” yapmaktan kurtarmaz. Zaten o kesimleri için solcu, Alevi ve Kürt aslında aynı duygu ve düşünceleri çağırır.
CB listesine bakalım:
Bayburt (%82), Gümüşhane (%77), Rize, Çankırı, Yozgat, Konya, Düzce, Erzurum, Sivas (%72), Kütahya (%71)…
MV listesine daha ayrıntılı bakalım:
1- Bayburt %94,3
2- Çankırı %91,8
3- Gümüşhane %90,76
4- Yozgat %86,69
5- Konya %86,24
6- Kütahya %85,7
7- Kayseri %84,86
8- Rize %85,12
9- Afyon %83,82
10- Sakarya %83,28
Erzurum’un %83,27 ile yani bir pointle kürsüye çıkamadığını ekleyelim. Bu illerden bir tek Konya ve Erzurum’a doğru dürüst bir oranda Kürt vardır. Erzurum’da %11 oy almış HDP. Yani diğer iller gibi Kürtlerin yoğun olarak yaşamadığı bir il olsaydı Erzurum ikinci oluyordu. Konya’da %3 falan HDP oyu var. Onlar da %90’ları buluyordu.
2015’teki liste şu şekildeydi: Bayburt, Gümüşhane, Çankırı, Yozgat, Konya, Kayseri, Sivas, Nevşehir, Sakarya, Afyon…
En keskin düşüşü (!) Sivas yaşamış. Yedincilikten kürsü dışına itilmiş. Gerçi oy oranı %82,26. Sekizinci Nevşehir de liste dışına çıkmış. Listeye giren iki il ise altıncı olarak gözleri kamaştıran Kütahya ve sekizinciliğe yerleşen Rize…
Bu illerden bir tek Rize ve Gümüşhane’yi görmedim. Ne yapsam bir gün gidip ikisini birden halledip gelsem mi? Neyse bu şehirlerle ilgili kısaca söylemek istediklerimi söyleyeyim:
BAYBURT: Çok dalga geçildi. Görmeden ölmeniz gereken iller gibi geyik liste yapılmıştı. Orada vardı. Bu listenin oralı vatandaşları inciteceği hiç hesaba katılmadı. Elbette ben sağcılıkla kavgalı biriyim ama bu listeyi hazırlarken insanlarla dalga geçmek, onları teşhir etmek için değil siyasi yorumlar yapmak için hazırlıyorum. TR “ortalama adam”ını memleketinden bağımsız olarak zaten beğenmiyorum, onu eleştiriyorum bir de… Bayburt’ta gezilecek hiçbir yer yok değil. Örneğin kalesi meraklısı için çok iyi şeyler vadediyor. Bir ipek yolu durağı olduğu için gelişmiş denebilir ama ipek yolu devreden çıkınca bu şehirlerin şansları pek yolunda gitmiyor. Bayburt da öyle. Bir, iki tane tekel bayisi görmüştüm. Bir de artık hemen hemen her ilçede bile bir “üniversite” var. Bu okullara gelen yüzlerce veya binlerce genç oranın toplumsal yapısını değiştiriyor. Aslında kapalı toplumlar pek onlardan memnun değil ama ticari potansiyeli arttırdıkları için bir şey de diyemiyorlar. Bayburt da böyle bir yer.
ÇANKIRI: Burayla da aynı liste aracılığıyla dalga geçildi. Ben tüm TR’yi görme projem dahilinde ve bir kültür gezisi olarak oraya gitmiştim. Yine kale, cami, medrese, konak, old town gibi tarihi eserler arıyorsanız burada bulursunuz. Şort giydiğim için tedirgin edici bakışlara maruz kaldığımı hatırlıyorum.
YOZGAT: İsmi ile en dezavantajlı şehirlerden biri. İyi tınlamıyor. Tarihi eser boldur. Çamlık diye bir yeri vardır ve burası TR’nin ilk milli parkıdır. Beyaz meydan projesi vardır. Meydandaki bütün binaları beyaza boyama projesini hayata geçirmişler.
KONYA: Bu şehirler içerisinde dindar yaşamı en çok kokladığım şehirdir. Yani kendisini çok belli ediyor. Tarihi eser, kültür turu açısından ise bence bir süperstardır.
KÜTAHYA: İki hafta önce oradaydım. Ege Bölgesi’ne dahil olup da ezici sağcı olan iki şehirden biri. Kalesi ve etekleri çok hoş. Bir de Aizanoi gibi bir antik kente sahip. Gerçi merkeze 50 km uzaklıkta ama olsun. Bol bol tekel bayisi görürsünüz.
KAYSERİ: Konya için tarih, kültür açısından bir süperstardır dedim, Kayseri ise gerçek bir süperstardır. Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerini çıkarıp kültür turu açısından en güzel yerler listesi yapsaydım bir numaraya Kars’ı iki numaraya da Kayseri’yi koyardım.
AFYON: Burası da Ege Bölgesi’nde ama Kütahya gibi bol bol tekel bayisi göremezsiniz. Orta Anadolu yaşam tarzını aynen görürsünüz. Fakat Türkiye’deki en iyi kaleye sahiptir. Açık ara…
SAKARYA: Batılı yaşam tarzına sahip olup bu kadar çok sağ oy oranına sahip tek ildir. Çok muhacir vardır burada. Göç olgusu toplumları dönüştürür veya takiyeye yönlendirir. Uzun yıllar sonra o takiye bir gerçekliğe dönüşebilir. Avrupa’dan ve Kafkaslardan gelen bu insanlar 100 sene Anadolu insanından daha ileri bir seviyedeydiler. Batılı yaşam tarzına aşinaydılar. Tıpkı Bursa’da olduğu gibi bunlar kraldan çok kralcı oldular ve dindar ve Türk milliyetçisi göründüler. Sonra da gerçekten öyle oldular veya hala takiye yapıyorlar. İşte bu kesimlerde ekonomik koşullar daha belirlenimli olabilir.
İşte böyle. Türkiye yaşam tarzı ve üst yapısal dönüşümler mücadelesinde son gelişmeleri ele almış bulunuyorum. En yakın zamanda şu “Toplum Çözülüyor” yazısını da yazmalıyım.
İyi günler.