UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası diye bir listesi var. Çok bahsettim. Tüm insanlık için değerli olduğu ve korunması gerektiği düşünülen kültürel ve doğal değerleri kayıt altına alıyorlar.
Bir de bu listeye girmeye aday değerlerin gözlemlendiği bir liste var. Buna “Geçici Liste” deniyor. Yani o ülkeler bu geçici listedeki değerlere yeterince emek verseler kalıcı listeye girebilir bunlar demektir.
Ve Türkiye geçici listede dünya birincisidir…
Türkiye’nin bu listede 77 tane değeri vardır. Buna en yakın sayı 59 ile Çin’e aittir. İnanılmaz bir şey…
Düşünülebilir ki diğer büyük ve önemli ülkeler zaten asıl elemanlarını kalıcı listeye soktukları için sayı aldatıcıdır. Kalıcı listenin bir numarası olan İtalya’nın 54 eseri vardır. Geçici listede ise 40 eseri vardır. Yani yine toplamda Türkiye’yi geçemiyor. Çin 53+59 ile toplamda Türkiye’yi geçiyor bir tek ama rica ederim: Çin ve İtalya’dan bahsediyoruz.
Yani insanlığın ortak kültürel mirası olduğu düşünülen 100 tane değere sahip iki, üç ülkeden biridir Türkiye. UNESCO’nun emperyalistlerin bir alt örgütü olduğunu biliyoruz ama bu listeye girebilmenin başlı başına bir önem arz ettiğini göz ardı etmiyoruz. Bu yazıda amaç emperyalizm tahlili değil bir nevi haber vermedir zaten.
Bahsetmek isteğim bir diğer konu da “kültürel+doğal değer” diye bir kategorinin varlığıdır. Yani hem önemli bir doğal oluşum olacak hem de o bölgede zengin bir tarihsel kültür kalıntıları olacak… Tüm dünyada bunlardan 38 tane vardır. İki tanesi Türkiye’nindir: Pamukkale ve Hierapolis Antik Kenti, diğeri de Kapadokya. Türkiye’nin geçici listede bu kategoriden iki elemanı daha vardır: Kekova ve Güllük Dağı… Bunlar kalıcı listeye girse dünyanın %10’una tekabül edecek.
Peki bizler bunların hakkını verebiliyor muyuz? Kesinlikle hayır. Devletin resmi internet sitesi kalıcı listeye giren Göbeklitepe’yi halen geçici listede gösteriyor. Site güncellemesini bile yapmamışlar. Paylaştığım bağlantıda inceleyiniz.
Burası gerçekten çok çok tuhaf bir ülke. Çözmeye çalışmaktan vazgeçtiğimi deklare ederim.