Woody Allen’ın Paris aşkı


Bu yazı, Hollywood Ending (Hollywoodvari Bir Son, Woody Allen, 2002) adlı filmi anlatmak zorunda kalmaktadır. Filmi sağlıklı bir şekilde izlemek isteyenler için yazıyı okumak iyi sonuçlar doğurmayacaktır. 25 Aralık tarihli Sabah gazetesinde, Woody Allen’ın Paris’te bir film çekmeyi çok istediği yazılmıştı. New York’u iyice boşlayan yönetmen Avrupa turnesine Paris’te devam etmek niyetindeymiş. Yönetmenin başka röportajlarını okuduğumda Paris’i bayağı övdüğünü, New York ile boy ölçüşebilecek tek yerin Paris olduğunu söylediğini gördüm. Videodan da anlaşılacağı üzere Hollywood Ending‘in sonunda Woody Allen Fransızlara, Paris’e ve Fransızların sinema beğenisine sağlam giydiriyor. Giydiği şapka, karısına olan tutumu Fransızlara atılan taştan başka bir şey değil. Kısaca filmi hatırlamak gerekirse, Woody yine bir loser (kaybeden) yönetmen rolünde. Uzun zaman sonra hasbelkader bir film çekme fırsatı eline geçiriyor. Bunun son şansı olduğunun farkında ancak çekimler esnasında aksilikler peşini bırakmıyor ve kör oluyor. Yılmayan kahramanımız filmi kimseye belli etmeden kör bir şekilde tamamlamayı başarıyor. İşte Fransızlar bu filmi yere göğe sığdıramayıp Allen’ı dahi ilan ediyorlar. Allen da başlıyor Fransızlara giydirmeye. Filmi izlemeyip de yazıyı okuyanlar, bu muhteşem Woody Allen komedisini kaçırmayın derim. Bu arada diyalogda geçen, “here I am a bum, but there I am a genius” (burada bir serseriyim ama orada bir dahiyim) sözünün sahibinin John Carpenter olduğunu hatırlatmak isterim. Kendisi, “In France, I am an auteur; in the States, I am a bum” (Fransa’da bir auteur, Amerika’da bir serseriyim) demiştir.

Bu yazı Hollywood Ending, Hollywoodvari Bir Son, John Carpenter, Milenyum, Woody Allen, Yönetmen kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.