Yaşasın Stalinizm!


YAŞASIN STALİNİZM!
Evet, bu cümle resimdeki Bolşevik önder Lazar Kaganoviç’e ait. Bir yemekte böyle kadeh kaldırdı “Demir Lazar”. Kaganoviç’inkinden daha olağanüstü bir hayat zor bulunur herhalde diye düşünüyorum. 1893 ve 1991 yılları arasında yaşadı. Şimdi ne demek istediğim anlaşılıyordur herhalde. Sovyetler Birliği’nin bütün süreçlerine tanıklık eden ve bu süreçlerin en önemlilerinde birinci elden sorumluluk alan tek kişidir Kaganoviç.
Bakalım neler yaşamış?

Bir ayakkabı fabrikasında işçi olarak çalışan Kaganoviç, 1911’de Bolşevik Parti’ye kaydoldu. Örgütçü yetenekleriyle kısa sürede Lenin’in dikkatini çekti ve önemli görevlere geldi. Bu arada Sibirya sürgünü de yaşadı. Sert ve coşkulu bir mizacı olan Kaganoviç aynı enerjiyle Ekim Devrimi’ne katıldı. İç Savaş’ta gösterdiği üstün başarıyla da Stalin’in ilgisini çekti.
Stalin’in en güvendiği kişilerden biri olan Kaganoviç 1930 yılında Politbüro üyesi oldu. Bundan daha fazlası, Stalin’in beş kişilik dar yönetim üyesiydi. Molotov, Voroşilov, Orconikidze ile birlikte bütün önemli kararları bu ekip alıyordu.
Bugün herkesin hayran kaldığı Moskova Metrosu’nun inşasındaki sorumlu kişi Kaganoviç’tir. Bu metro için çok önemli bir kilise yıktırmışlığı da vardır.
Sovyetler Birliği’ni dünyanın en geri bir tarım ülkesi olmaktan alınıp Amerika’dan sonra dünyanın en büyük sanayi gücü haline getirilmesinde Demir Lazar’ın birinci elden payı vardır.
2. Dünya Savaşı yıllarında olağanüstü bir dönem daha yaşamıştır.
Stalin’in ölümüne kadar dar yönetim üyesi olan Kaganoviç, Huruşçov kıl kuyruğu tarafından tasfiye edilmiştir.
Sonrasında büyük bir içerleniş ve sessiz bir yaşam…
25 Haziran 1991’de ölen Kaganoviç, aynı yılın Aralık ayında orak-çekiçli bayrağın indirilmesine tanık olmamıştır ama son anlarında SSCB’nin dağılacağını anlamıştır.
Böylesine olağanüstü bir hayat. Bir insanın yaşayabileceği en büyük travmaları ve en büyük çoşkuları yaşamış birisi bu yaşadıklarının boşa düştüğünü görürse ne hisseder? Bu hislerini anlatabilmesini çok isterdim.
Malum, Bolşevik Parti komplocu bir örgüttü. Karısı ile bile bir komplo esnasında tanışmıştır Kaganoviç. Bir yerde karı koca rolünü oynamak zorunda kaldığı insanla gerçekten evlenmiştir Kaganoviç.
Parti, bu insanların hayatlarında tarif etmesi zor bir yerde duruyordu. Aynı şekilde sosyalizm de. Onun bekası için her şeyi yapabilirlerdi. Yaptılar da. İnsanın potansiyelini ne Steve Jobs ne Bill Gates ne de bilmem kim gösterebildi. Bana göre Lenin, Stalin, Kaganoviç, Molotov gibiler insanın nerelere kadar gidebileceğini en iyi gösteren insanlardandı. Şimdilik…
Böyle bir hayat işte.

Bu yazı bolşevik parti, demir lazar, Hruşçov, lazar kaganoviç, SSCB, Stalin kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.