*ÖSYM’nin yaptığı Yabancı Dil Sınavı YDS’den hedeflediğim notu (A) alınca hem hava atayım hem de bu sınavla ilgili bilgi vereyim dedim. YDS sınavı demenin yanlış olduğunu biliyorum.
*Bu sınav yılda iki kere yapılır. Ayda bir falan da online olarak yapılır. Online yapılanları, ÖSYM online sınav merkezlerinde yapılır ve buraların kapasitesi yaklaşık 5000 falandır. Başvuruları birkaç dakikada dolar online sınavın. Gerçek sınava ise her dönemde 60-80 bin kişi girer.
*Kimdir bu 80 bin kişi? Bu sınava maaşa tazminat almak isteyen devlet memurları girer çoğunlukla. A’ya yani 90-100 arasına 600 lira, B’ye yani 80-89 arasına 300 lira, C’ye 150 lira ödenir. D ve E de tazminat alır ama o parayla şey bile çekilmez. Gerçi A’nın parasına da şey bile çekilmez bu devirde.
*Üniversitelerde okutman olmak isteyenler, master doktora yapmak isteyenler, doçent olmak isteyenler bu sınava girmelidirler. Bunları yeni araştırdım: Üniversitelerin yabancı diller bölümünde okutman olmak için 80 almak şartı var. Öğretim elemanı olmak için 50. Doçent olmak için 55 şartı aranıyor.
*Tabii bir de YÖKDİL diye bir sınav vardır. Bu sınav YDS’den daha basittir. YDS’yi yapamayan torpilli Ak Partililer kadrolara yerleşsin diye icat edilmiş bir sınavdır.
*Zorluğa gelelim… Evet, çok zor bir sınavdır. Tahminimce TR’deki İngilizce öğretmenleri bu sınava sokulsa ortalama 70 alırlar diye düşünüyorum. Veya?
*Bu sınavdan B ve üstü almak için çok iyi bir gramer ve kelime bilgisine ihtiyaç vardır. Orası kesin. Fakat sorun şudur ki bu sınav, girenlerden daha çok odaklanma/dikkatini diri tutma becerisi, ezber yeteneği istiyor. 80 adet test sorusu soruluyor. Özellikle paragraf soruları kafa beyin dağıtan cinsten. Üç saatlik sınavın sonuna kadar beyni diri tutmak imkansız. Anadili İngilizce olan birisi bile bu sorulardan sonra beyin tutulması yaşar.
*Bu sınavda şans da önemlidir. A alabilen birisi şansı yaver giderse 100 de alabilir. Nasıl bir şanstır o? Bildiği kelimeler çıkar. İlgi duyduğu alanlardan paragraflar, sorular gelir. Bazı dönemler sınavın kolay bazı dönemler zor olduğu iddia edilir. Ben bu iddiayı pek tutmuyorum. Her dönem zor. O kişiye özel şans devreye girmişse o kişi için kolay oluyor, girmemişse kazık oluyor. Tekrar söyleyeyim, o şansa erişmek için yeterince emek vermiş olmak, gramer ve kelime bilgisini halletmiş olmak gerekiyor. Yani sen look forward to’dan sonra –ing takısı geleceğini ve buna benzer bir araba dolusu şeyi içselleştirmiş olmalısın ki şans faktörü senin için devreye girsin. Hayatta her şey için böyle midir? Değildir. Mesela davarın biri bir müteahhittin oğlu olarak doğar ve olaylar gelişir.
*Bu sınavın adı eskiden KPDS (Kamu Personeli Dil Sınavı) idi. En son 2013’te yapıldı KPDS. KPDS’de 100 soru vardı ve süre 3,5 saati. Ama KPDS, YDS’ye göre daha basit bir sınavdı. Ben KPDS’yi mutlaka önce bitirir ve soruları kontrol ederdim. Geriye de bir 15, 20 dakika kalırdı. YDS’yi kontrol etmek için bir 15 dakikam kalıyor ve gerçekten o sürede soru işareti koymuş olduğum sorularla yeniden cebelleşiyorum. Close test denen şey yani kelime ve gramer bilgisinin ölçüldüğü yer 20 soruydu eskiden. Şimdi onu 30 yaptılar. KPDS’de çeviri soruları kafa toplamak, kendini yenilemek için insana fırsat sunardı çünkü başı, kışı belliydi onların. Ama şimdi YDS’de çeviri sorularında insan yanlış bile yapabiliyor. KPDS’de yanlış yaptığında 1 puanın gidiyordu, şimdi ise 1,25 gidiyor.
*KPDS sadece Ankara’da yapılırdı. Her sene iki kere sınava girecek herkes Ankara’ya gelirdi. Çok saçma değil mi? Şimdi 30, 40 ilde yapılıyor.
*Bu sınav benim başımın belasıdır. Bu sınavda A almak için çok acı çektim. Acı çektim derken ders çalışmadım pek fazla ama alamadığım için üzüldüm fazlasıyla. KPDS’ye sadece askerlik döneminde birkaç ay çalıştım. Sınavdan çıktığımda 100 alacağımı düşünüyordum. KPDS’de hep öyle olmuştur. 89 almıştım. Sonra bir daha girdim, 87… Son kez girdiğimde 91 aldım ve rahatladım. 2010 yılıydı. A notum 2015’e kadar geçerliydi. Beş sene sonra sınava girmezsen notun bir alt derecesine düşüyor yani tazminatın. 2016’da girdim ve YDS’nin ne kadar değiştiğini, ne kadar zorlaştığını gördüm. Hiç çalışmadan iki, üç kere girdim. 80’lerde dolandım. Bu sene girdiğimde de biraz Instagram’daki Ankara Dil Akademisi sayfasının video sorularını izledim ama çalıştım diyemem. Hayatımda doğru dürüst ders çalıştığımı hatırlamıyorum. Onun da allah belasını versin. Nihayet 91,25 aldım. İlk 50 soruda bir yanlışım çıktı. Sonra beynim yandığı için yanlışları yaptım. O 50 soru bir gün sonra sorulsaydı (TOEFL gibi) oradan da en fazla bir yanlış yapardım diye düşünüyorum. Neyse A’yı aldım. Beş sene rahatım. Bir daha bu sınava girer miyim emin değilim. Tazminatının da, sınavının da, ÖSYM’sinin de allah belasını versin.
*Bu sınava hazırlanmak isteyenlere özel ders verebilirim ama bu kişilerin sayısının oldukça az olduğunu ve bunların özel derse fazla para verebilecek insanlar olmadıklarını düşünüyorum. Ortaokula giden oğluna özel ders aldırmak isteyen iyi bir esnaf, bir doçent adayından daha fazla para verebilir. Zaten 50, 55 nedir? Onu da alamayan birisinin üniversitelerde olmaması lazım da nerdee! Burası Türkiye. 55, 60, 70 alan bir kişi daha fazlasını almak için derse ihtiyaç duyabilir. Ama neden? Kendi kendisine çalışamadığı için. Normalde o notu alan bir kişi kendi kendisine çalışıp A alabilir. Ama bakın tekrar altını çiziyorum, ça-lı-şa-rak. Çalışmaktan nefret eden bir insan olarak, bıktırıcı bir şekilde çalışmanın önemini vurgulamak istiyorum.
*Bu sınavda iyi not almış olmak sizin İngilizce bildiğinizi kanıtlamaz. Ezberiniz ve odaklanma becerinizi çok iyidir, A alabilirsiniz ama İngilizce konuşmak, yazmak, yazılanı anlamak başka bir şeydir. A alıp da hiçbir şekilde iletişime geçemeyen insanlar tanıdım.
*Er meydanı TOEFL veya IELTS sınavlarıdır. Orada konuşma, dinleme ve yazma bölümleri de var çünkü. Bu dili bildiğini ispat edersin orada gerçekten. Eskiden ciddi üniversiteler KPDS sınavını kabul etmez, TOEFFL isterlerdi önemli şeylere başvuranlardan. Artık kalkmış olabilir. Baktım şimdi, mesela Bilkent öğretim elemanından YDS 85 istiyormuş. Eskiden TOEFL isterlerdi.
*Neyse sonuç olarak, İngilizce aslında öğrenmesi kolay bir dildir. Güzel bir dildir ama Türkiye’de her şey kötü olduğu için İngilizce öğretimi de kötüdür. 40, 50 yıl sonra dünyada dillerin, dil öğretiminin durumlarının şimdikilerden oldukça farklı olacağı bence kesindir. 20 sene sonra, ölmezsem son YDS’ye gireceğim!